Kamu Son Haber'in birinci sayfası için tıklayın...
AKP OCAK’TA KAŞIKLA VERİP NİSAN’DA KEPÇEYLE ALACAK
Enflasyonu dizginleyemeyen iktidarın asgari ücretli, memur, işçi ve emekli maaşları, yılda 1 kez zam yapmasına sert tepki gösteren Tüm Yerel Sen, halkın sistemli olarak yoksullaştırıldığına dikkat çekti.
BİRLEŞİK Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı tüm Yerel Yönetim Çalışanları Sendikası (Tüm Yerel-Sen) başta olmak üzere Birleşik Kamu-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, Tüm Yerel-Sen Antalya Şube Başkanı Demet Kurupınar ve üyeler Attalos Meydanı’nda bir araya gelerek AK Parti iktidarının 2024 bütçesine karşı basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklamayı Tüm Yerel-Sen Genel Başkanı Mücahit Dede yaptı. Bir ülke, emekçilerin, üretenlerin, değer yaratanların ellerinde yükseleceğini belirten Tüm Yerel-Sen Genel Başkanı Mücahit Dede, “Bir ülke için itibar, saraylar inşa etmekten değil alın teriyle çalışan yurttaşların haklarını almasından, insani koşullarda yaşamasından geçer. Büyük Devrimci Atatürk’ün köylü milletin efendisi, emekçiler ülkenin kıymetlisi olarak kurduğu bu Cumhuriyet, ne yazık ki bir avuç zümre hariç halkın tüm kesiminin günden güne yoksullaştığı, değersizleştiği bir ülkeye dönüştürülmüştür. Ülke nüfusunun nerede ise yüzde 99’u, yüzde 1’lik bir kesimin servetine servet eklesin diye çalışır, yaşayamaz, barınamaz, nefes alamaz hale gelmiştir. Elbette bu sistemli yoksullaştırmadan biz kamu emekçileri de en ağır şekilde payımıza düşeni aldık ve almaktayız” ifadelerini kullandı.
2024 bütçesiyle ilgili açıklama yapan Dede, “Toplu İş Sözleşmesi masasından bizlere enflasyon artışıyla bile kıyaslanamayacak trajik zamlar yapıldığı yetmezmiş gibi, şimdi de TBMM’den geçirilmek üzere olan 2024 bütçesiyle bir darbe daha vurulacaktır. Enflasyon yerinde durmadığı halde artık yılda sadece bir kere zam yapılacak olan asgari ücretli, memur, işçi ve emekli maaşları, bir seçim aracı haline getirilecektir. Biz trajikomik zamlı ücretlerimizi Ocak ayında alacağız, seçim Mart ayında yapılacak, hemen sonrasında da bu hazırlanan bütçe çerçevesinde tüm fiyatlar ve vergilerdeki zamlar aracılığıyla kaşıkla verilen kepçeyle geri alınacaktır. Sanılmasın ki bu bütçe, bu kapıdaki düşman, sadece kamu emekçisinin sorunudur; bu tüm çalışan nüfusumuzun, onların ailelerinin yani topyekûn memleketin sorunudur. Memleket sorunudur. Bütçe, bir yıl boyunca devletin yaptığı ekonomik planlamadır. Bütçe, ekonomik rotadır. O yüzden bütçe, hepimizin meselesidir” dedi. Bütçenin bir demokrasi meselesi olduğunu söyleyen Dede, “Halka rağmen, halka karşı, halkın gelirlerini çarçur etmek, halkın kendi kendini yönetme biçimi olan Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine de aykırıdır. Oysa bu bütçeyi, pazardan alışveriş yapmayan, sorsanız ekmeğin fiyatını bilemeyecek, kira ödemeyen insanlar hazırlıyor. Ev sahiplerinin bir araya gelip kiracılarla ilgili bir yasa çıkarması ne demekse, yandaş müteahhitlerle kol kola gezenlerin bir yılın bütçesini hazırlaması da o demek. Adaletsizlik demek, haksızlık demek, sefalet demek” diye konuştu.
Birleşik Kamu İş’in araştırma kurumu Kamu-Ar’ın araştırmasına göre Kasım ayında açlık sınırı 15 bin 548 liraya, 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırı 45 bin 46 liraya çıktığını söyleyen Başkan Dede, “En düşük memur maaşı baz alındığında, 4 kişilik bu ailede 3 kişi çalışsa dahi yoksulluk sınırından ucu ucuna kurtulabilecektir. Peki, bütçe bu konuda ne diyor: Beni sadece işverenler ilgilendirir. Onlara teşvik, size de daha ağır vergiler yükleyeceğim diyor. ÖTV’de yüzde 175, Gelir Vergisinde yüzde 140, KDV’de yüzde 120 daha fazla ödeyeceksiniz, kursağınızdaki son lokmada gözüm var diyor. Ülkede kira ortalaması 15 bin TL’yi bulmuş, emekçilerin maaşının yarısından fazlası en insani ihtiyaç olan barınmaya gider olmuş ama bütçede lojmanlar, toplu konutlar, gerekli gayrimenkul düzenlemeleri yok. ” diyerek sözlerini noktaladı.