Orta Vadeli Program’ın (OVP) açıklanmasının ardından kamuoyunda birçok tartışmayı beraberinde getirdi.
Orta Vadeli Program’ın (OVP) açıklanmasının ardından kamuoyunda birçok tartışmayı beraberinde getirdi.
Doğan, Orta Vadeli Program’a gelen Bireysel emeklilik, TES, Kıdem Tazminatı eleştirilerine değindi.
2024 son çeyreğinde uygulanmaya başlayacak olan programın en çok tartışılan konularından biri ise Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) oldu.
TES’in devletin aşamalı şekilde devreden çıkartılıp sistemin özel emeklilik fonlarına devredilmesini amaçlayan bir model olduğunu söyleyenlerin yanında sistemi savunanlarda var.
Öte yandan bazı kişilere göre bu uygulama nedeniyle kıdem tazminatının tasviye edilecek ve ikinci emeklilik sistemi vadiyle TES’e devredilecek.
Noyan Doğan'ın bu eleştirileri baz alarak paylaştığı yazısında konuyla ilgili şu ifadeler yar aldı:
Yapılan eleştirilerde gerçeklik payı var mı, yok mu; bakalım. OVP’de ne diyor? BES’in çatısı altındaki Otomatik Katılım Sisteminin, işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği, tamamlayıcı emeklilik sisteminin kurulacağı yer alıyor.
Peki, Cevdet Yılmaz, kıdem tazminatı ile ilgili açıklamasında ne diyor? Özetle, “Yaklaşımımız, işçi kesiminin temsilcileriyle, istişare içinde bu işi sonuçlandırmak. Tek yanlı bir çözüm dayatmak değil. Çözülmesi gereken bir mesele mi; evet öyle. Kıdem tazminatında ciddi problemler var. Ödenmeme meseleleri var, başka sıkıntılar var. Bir dönem bir fon oluşturup bununla bu problemi çözme gibi bir yaklaşım vardı. Bunlar önümüzdeki dönemde Türkiye’nin gündeminde olacak” diyor.
OVP’de; BES çatısı altındaki çalışanları kapsayan otomatik katılım sisteminden ve bu sisteme yapılacak işveren katkısından bahsediliyor; kıdem tazminatından bahsedilmiyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ise açıklamasında BES’ten bahsetmiyor, sadece kıdem tazminatındaki soruna dikkat çekiyor. Buradan, kıdem tazminatının tasfiye edilip ikinci emeklilik vaadiyle tamamlayıcı emekliliğe devredileceği, tazminatların özel şirketlere aktarılacağı sonucuna varmak; biraz zorlama bir çıkarım oluyor.
Bilmeyenlere anlatayım; bu ülkede, 2017 yılından beri, BES ve otomatik katılım ile ikinci basamak sistemi zaten uygulanıyor; 7 milyon çalışan da sistemin içinde. Yani, kabaca toplam çalışanların yüzde 29’u altı yıldır bu sistemin içinde ve kimse de kıdemden falan bahsetmiyor. Tek eksik işveren katkısı. İkinci basamak emeklilikten bahsedebilmek için işveren katkısı olması gerekiyor. Dünyada uygulaması böyle. İşte, OVP ile de bu sağlanmaya çalışılacak.
İKİNCİ BASAMAK EMEKLİLİK
Özel şirketler, daha doğrusu emeklilik şirketleri, hiçbir şart altında kıdem tazminatına argo tabiri ile bulaşmak istemiyorlar. Öyle ki, BES ile kıdem tazminatının aynı cümle içinde anılmasına bile şiddetle karşı çıkıyorlar. “Kıdem tazminatı bizim işimiz değil” diyorlar.
Özetleyecek olursam, işin içine kıdem tazminatını katıp, konuyu siyasi tartışma haline getirmenin anlamı yok. Yapılmak istenen, otomatik katılım sistemine işveren katkısını ekleyip, gerçek anlamda ikinci basamak emeklilik sistemini uygulamak; bu kadar basit."