Türkiye''de her yıl 100 bin kişinin sigara nedeniyle tetiklenen hastalıklardan kaynaklı olarak hayatını kaybettiği biliniyor. Yüz binlerce insanın canına mâl olan sigara bağımlılığı, insanları hem sağlık hem de maddi yönden sömürüyor. Sigaraya ilişkin atom bombası örneğini veren Psikiyatrist İbrahim Karakaya, sigara ve sigara bağımlılığına ilişkin çok önemli açıklamalar yaparak dikkat çeken karşılaştırmalara yer verdi.
Sigara bağımlılığının çok güçlü bir bağımlılık olduğunu ve kullananların kolay kolay bırakamadığını belirten Karakaya, “Hemen hemen bütün bağımlılıkların hikâyelerinde madde kullanımının sigara ile başladığını görüyoruz. Bu nedenle sigarayı sıralamada en başa koymak gerekiyor. Hiç sigara kullanmadığı halde alkol veya başka maddelere bağımlı olan hasta sayısı yok denecek kadar az. Bağımlılıklardan korunmada sigara çok iyi incelenmelidir. Gençlerimiz ve çocuklarımız sigaraya nasıl başlıyorlarsa benzer sebeplerle diğer zararlı maddelere de başlıyorlar” şeklinde konuştu.
BİRÇOK PROBLEME NEDEN OLUR
Bağımlılığın biyo-psiko-sosyal bir hastalık olduğunu dile getiren Karakaya bu hastalığın beden sağlığını, ruh sağlığını ve sosyal hayatı tesir altına aldığını vurguladı. Karakaya, şöyle konuştu:
“Bağımlılık, unutkanlık, depresyon ve birçok ruhi bozukluğa sebep olur. Alkol bağımlılığının yol açtığı sosyal sorunları anlatmaya bile gerek yok. Yapılan araştırmalara göre en başta trafik kazası olmak üzere şiddet olaylarının, cinayetlerin ve boşanmaların sebepleri arasında alkol bağımlılıkları önemli bir yer tutmaktadır.”
SENTETİKLERE KARŞI ÖNLEM ALINAMADI
Esrarda bulunan kalabinoid maddesinin sentetikten üretildiğini ve bağımlılık yaptığı bilgisini de paylaşan Karakaya, “Bunun laboratuarda sentetik olarak üretilmesi sonucu sentetik kalabinoidler ortaya çıkmıştır. Sosyal olarak alınan bütün tedbirleri yetersiz bıraktı. Bilindiği üzere esrar bağımlılık yapan bir maddedir. Yani düşman tanındığı için ona karşı mücadele etmek kolaydı. Ancak son zamanlarda hepsi birbirinden farklı zararlara sahip olan yüzlerce zararlı madde üretildi. Bu zararlar hiç kimse tarafından bilinmediği için tanı ve tedavi sürecinde birçok aksaklıklara yol açtı” şeklinde konuştu