Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekli maaşlarına seyyanen zam çağrılarına değinerek "Birileri çıkıp emeklileri tahrik ediyor" sözleriyle tepki gösterdi. Erdoğan, "Eğitime, sağlığa tek kuruş harcamadan tüm bütçeyi buraya aktarsak ucu ucuna ya kurtarıyor ya kurtarmıyor" diyerek emekli maaşı zammı çağrılarına da yanıt verdi.
31 Mart yerel seçimleri için sahaya inip il il gezen Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak Kütahya'ya geldi. Erdoğan'ın buradaki konuşmasının gündeminde muhalefetten gelen emekliler için 7 bin lira, 10 bin lira seyyanen zam çağrıları vardı. "Ekonomi hesap kitap işidir" diyen Erdoğan, "En düşüğü 10 bin TL olan emekli maaşı elbette ki yeterli değil" diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları şu şekilde:
EMEKLİ MAAŞLARI
"Hiç şüphesiz hayat pahalılığıyla da mücadele ettik. En çok etkilediği kesimlerin başında emeklilerimiz vardır. Her ne kadar emekli maaşlarını bizden önceki dönemlerle kıyas edilemeyecek seviyelere çıkarmış olsak da gönlümüz vatandaşlarımızın hayatlarını daha iyi şartlarda sürdürmesini istiyor.
DEVLETİN GELİRLERİ VE GİDERLERİ ARASINDAKİ DENGE
Ekonomi dediğiniz olay, diğer boyutlarının ötesinde hesap kitap işidir. Devletin gelirleri ve giderleri arasındaki dengeyi tutturamazsanız tıpkı 1970'lerde ve 1990'larda olduğu gibi siyasi, sosyal ve ekonomik çalkantıların pençesine düşmeniz kaçınılmazdır. Türkiye kimi ülkelerin sahip olduğu gibi karşılıksız elde ettiği gelir kaynaklarına sahip değildir. Biz harcadığımız her kuruşu, devleti ve milletiyle birlikte çalışıp kazanmak mecburiyetindeyiz. Mesela yaklaşık 11 trilyon lira giderle bağladığımız 2024 bütçemizi ele alalım. Bunun 1 trilyon liradan fazlasını deprem harcamalarına ayırdık. Devletin tüm çalışanları için yaklaşık 3 trilyon lira personel gideri var. Yatırımlar için 1,6 trilyon liraya yakın bir kaynak kullanılacak. Emekli maaşları için ayrılan miktar yaklaşık 3 trilyon liraya yakın. Eğitim için 1,6 trilyon lira, sağlık için 1,6 trilyon lira, sosyal yardımlar için 500 milyar lira, mahalli idareler için 860 milyar lira tahsis edildi. Diğer kalemleri söylemiyorum bile.
"10 BİN TL EMEKLİ MAAŞI YETERLİ DEĞİL"
En düşüğü 10 bin lira olan emekli maaşı, ömrünü kendisinin ve ailesinin geçimi için harcamış vatandaşlarımız için yeterli değil. Peki, emekli maaşlarını arzu ettiğimiz düzeye nasıl yükselteceğiz? Devlet ve millet olarak daha fazla çalışacak, daha çok gelir elde edecek, ortaya çıkan kazançtan da emeklilerimize hak ettikleri parayı vereceğiz. Şimdi birileri çıkıyor emekli maaşlarına 7 bin lira, 10 bin lira seyyanen ekleyelim diyerek kendi akıllarınca emeklilerimizi tahrik ediyor. Bakınız bizim ülkemizde halihazırda 16 milyon emeklimiz var. Emekli maaşlarına 7 bin lira eklemek demek bütçeden yaklaşık 1,4 trilyon liralık 10 bin lira eklemek demek, 1,9 trilyon liralık bir kaynağı buraya aktarmak demektir. Dikkat ediniz mevcut maaşların tutarından söz etmiyorum. Sadece 7 bin lira veya 10 bin lira olarak ifade edilen ek artışın maliyetini anlatıyorum. Yani 2024 yılı boyunca ülkemizde tek çivi çakmasak, tüm yatırım bütçesini buraya aktarsak bile bu gideri karşılamaya yetmiyor. Aynı şekilde deprem harcamalarının tamamını bu iş için kullansak yine yeterli gelmiyor.
"SEYYANEN ARTIŞLARIN EMEKLİ MAAŞLARI ARASINDA YOL AÇTIĞI ADALETSİZLİĞİN DE FARKINDAYIZ"
Eğitime, sağlığa tek kuruş harcamadan her birinin tüm bütçesini buraya aktarsak ucu ucuna ya kurtarıyor ya kurtarmıyor. Askeriyle, polisiyle, eğitimcisiyle, sağlıkçısıyla velhasıl tüm memuru ve işçisiyle devletin çalışanlarının yarısından fazlasına maaşlarını vermesek o zaman belki bu ilave gideri karşılayabiliriz. Altını tekrar çizerek ifade ediyorum. Burada konuştuğumuz emeklilerimizin mevcut maaşlarının maliyeti değil, yapılması istenen ilave artışların tutarıdır. Ayrıca seyyanen artışların emekli maaşları arasında yol açtığı adaletsizliğin de farkındayız.
"85 MİLYONUN TAMAMINA MÜKELLEFİZ"
Sırtında yumurta küfesi taşımayanlar tabii ki istedikleri gibi atıp tutabilirler. Sorumluluk makamında olmayanlar elbette her aklına eseni söyleyebilirler ama milletin ülkeyi ve devleti yönetme görevi verdiği bizim için böyle bir durum asla söz konusu değil. Biz yaptığımız her işin hesabını 85 milyonun tamamına vermekle mükellefiz. Biz, attığımız her adımı en ince detayına kadar hesaplamak zorundayız."