Ekonomik sıkıntılarla boğuşan milyonlarca emekli hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Ekonomik sıkıntılarla boğuşan milyonlarca emekli hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Binlerce emekli, kredi geri ödemeleri, senetle taksitli borçlar veya vergi borçları nedeniyle ortaya çıkan haciz tehdidi sebebiyle CİMER, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Alo 170 gibi kurumlara çok sayıda şikayette bulundu.
Şikayet sayısı her geçen gün artarken Yargıtay'dan emekli maaşlarına ilişkin çarpıcı bir karar aldı.
Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre, emeklilerin gelir, aylık ve ödenekleri bankalar tarafından muvafakat alınmadan haczedilemez veya bloke edilemez. Haciz talepleri, ilgili icra müdürü tarafından kabul edilmediği sürece bu tür gelirler haczedilemez. Yüksek Yargı, emekli aylıklarını "yaşam hakkı" olarak kabul ederek, bankaların bu aylıkları bloke etme veya kesme hakkına sahip olmadığına dair bir karar verdi.
Yıllarca çalışıp emekliliğe hak kazananların en önemli geçim kaynakları aylıkları olup borçlar, nafaka nedeniyle kesintiler konusu en çok yargıya taşınan konuların başında geliyor. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık sigortası Kanunu'nun 93. Maddesi; "Sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez" hükmünü içeriyor.
Buna göre, emekli, dul, yetim aylıkları nafaka borcu dışında haczedilemiyor. Emekli olunan sigorta koluna göre bir ayırım bulunmuyor. Haciz için emekli olan kişinin onayı gerekiyor. Ancak, haciz uygulamasında emeklinin adına kayıtlı aracı, evi, arazisi varsa icra gelebiliyor.
Farklı borçlar nedeniyle emekli aylıklarının icra müdürlükleri tarafından bloke edilmesi veya banka hesaplarından doğrudan kesinti yapılması durumu ortaya çıkabilmektedir. Bazı bankalar, emekli aylığını teminat olarak kullanarak belirli bir miktar kredi vermektedir. Kredi geri ödemesi sırasında sorunlar yaşanması durumunda, banka emekli hesabına yatırılan paralardan kesinti yapmaktadır.
Bu hukuka aykırı kesintiler, dava yoluyla iade edilebilir. Kesintilerin iadesi, istirdat davası (geri alma davası) açılarak (bir yıllık hak düşürücü süreye tabi) gerçekleştirilebilir. Kesintilerin durdurulması amacıyla dava açılırken aynı zamanda ihtiyati tedbir talep edilebilir. Ayrıca, menfi tespit talebi de dava dilekçesinde açıkça belirtilmelidir.
Menfi tespit talebinin kabul edilmesi sonucunda banka hesabındaki kesinti ortadan kaldırılır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun önceki kararlarına göre, menfi tespit ve istirdat davalarıyla tahsil edilen miktarın geri ödenmesi mümkün olabileceği gibi, emekli aylığından yapılan kesinti de durdurulabilir.
Günümüzde emekli aylıkları, nafaka ödemeleri ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borçları nedeniyle haczedilebilmektedir. Kanunun 88. Maddesi uyarınca, SGK'nın emeklilerden tahsil edilmesi gereken prim ve sosyal güvenlik destek primi gibi alacakları, emekli aylığından kesilebilmektedir. Ancak, bu kesinti aylık tutarının dörtte birini aşamaz.
Emekli vatandaşlar aylıklarındaki kesinti, banka blokesinin kaldırılması için Tüketici Hakem Heyetlerine de başvurma hakkına sahipler. Aylığa haciz uygulanamamakla birlikte emeklinin üzerine kayıtlı araç, ev, arazi varsa bunlar icra edilebilir.
Yüksek yargı, asgari ücretin altında olan emekli aylıklarından nafaka haricinde prim borcu kesintisinin yasa dışı olduğuna karar verdi. Emekli aylığının dörtte biri oranında nafaka dışındaki prim kesintisi ile ilgili açılan dava sonucunda, yerel mahkeme vatandaşı haklı buldu.
Yargıtay, emekli aylıklarının bireylerin yaşamını sürdürebilmeleri için sağladığı güvenceyi vurgulayarak, bu hakkın kişinin yaşam hakkı olduğuna ve bundan vazgeçilemeyeceğine dikkat çekerek kararı onayladı.