‘Başarı, asla tesadüf değildir.’ Bu cümle Dünya Okçuluk Şampiyonası’nda altın madalya kazanarak Türkiye’yi sevince boğan ve gururlandıran Mete Gazoz için yazılmış bir cümledir. Genç yaşına rağmen büyük başarılar elde ederek göğsümüzü kabartan Mete; başarılı olmak için çok çalıştı, çok emek verdi, çok çabaladı… Okçuluktaki şampiyonumuzun başarı öyküsüne hep beraber hadi bakalım; 1999 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Mete okçuluğa anne ve babasının verdiği destekle 3 yaşında başladı. 8 yaşına kadar omuzlarını geliştirmek ve kuvvetlendirmek için yüzme kursuna gitti. Koordinasyonuna katkı sağlaması için basketbol oynadı. Durun daha bitmedi. Görme ve dikkat yeteneğini geliştirmek için 1 yıl boyunca resim kursuna giden sporcu, göz ve el koordinasyonuna katkı sağlamak için 2 yıl boyunca piyano eğitimi aldı. Mete, adeta başarıya giden yolun taşlarını tane tane döşedi. Pes etmedi sürekli kendini geliştirmeye çalıştı. Mete, kariyeri boyunca çok sayıda uluslararası turnuvaya katıldı. Bazılarında podyuma çıkamayan Mete, bazılarında hepimizi gururlandırdı. Yılmadı çalıştı, çalıştı, çalıştı ve madalya avcısı Mete olarak karşımıza çıktı. Tokyo 2020 Olimpiyatları’nda altın, 2023 Dünya Okçuluk Şampiyonası’nda altın madalya kazanarak Türk okçuluk tarihinin ilk olimpiyat ve dünya şampiyonu olmuştur. Türk okçuluk tarihine şimdiden adını altın harflerle yazdıran Mete Gazoz, uluslararası organizasyonlarda bireysel ve takım olarak 21 altın, 14 gümüş ve 16 bronz olmak üzere toplam 51 madalya kazanmıştır. Genç sporcular Mete’nin hayat hikâyesini incelediğinde yakaladığı başarıların arkasında azmini ve çalışma hırsını görecekler. Okçuluk kariyerinin her noktasında, her köşesinde çok büyük emek görecekler.

Bugün hepimizin tanıdığı ve ismini sıklıkla duyduğumuz Mete Gazoz’un kendine has sempatik bir sevinme hareketi var. Bu hareket genç sporcuyla adeta bütünleşti. Yolun açık olsun Mete Gazoz nice büyük organizasyonlarda altın madalyalar kazanırsın sevinç hareketini bol bol yaparsın hepimizi tekrar tekrar gururlandırırsın.