Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Harun A. Altuntaş

Harun A. Altuntaş

Yazar

Ahmet Paşa'nın kavuğu nasıl düştü

Bir önceki yazımızda Osmanlı padişahları Fatih Sultan Mehmet, II. Bayezid ve Yavuz Sultan Selim'in Beylerbeyliği ve Sadrazam'lığını yapmış olan Hersekzâde Ahmet Paşa'nın hayatından söz etmiştik. Şimdi bu ünlü devlet adamının hayatından kesitler aktarmaya deam edeceğiz:

Hersekzâde Ahmet Paşa, 2 Temmuz 1511'de Hadım Ali Paşa'nın şehid olmasıyla boşalan Sadrazam'lığa bir daha tayin edildi. Bu üçüncü sadareti ancak üç ay devam etti. Yavuz Sultan Selim'in taraftarı olan yeniçeriler ayaklanınca onun da konağına saldırarak yağmaladılar. Kendisi güçlükle kaçıp kurtulabildi. 1511'deki bu olaydan sonra görevinden alınarak yerine Cem Sultan'ın öldürülmesiyle görevlendirilen Koca Mustafa Paşa getirildi.

Yavuz Sultan Selim, Şehzade Ahmed tarafını tutan Koca Mustafa Paşa'yı idam ettirdi ve Hersekzâde'yi dördüncü defa sadârete getirdi (1512). Çaldıran Savaşı'nda padişahın maiyetinde ordunun merkezinde yer alan Hersekzâde, Tebriz üzerinden Anadolu'ya dönüşte Şarkikarahisar (Şebinkarahisar)'da yeniçerilerin çıkardığı karışıklık yüzünden 1514'te Sadâret'ten azledildi. Dukakinzâde Ahmed Paşa ile Hadım Sinan Paşa'nın sadâretlerinden sonra Yavuz Sultan Selim, Hersekzâde'yi yeniden bu mevkiye getirmek istedi. Yaşlılığını öne süren Hersekzâde bu görevden kaçmaya çalıştı.

Sonunda 8 Eylül 1515'te beşinci defa Sadrazam tayin edildi. Bursa'dan gelip Edirne'de mührü hümâyunu alan Ahmet Paşa'nın bu görevi yedi ay üç gün sürdü. Diyarbekir Beylerbeyi Bıyıklı Mehmed Paşa'nın Safevî kuvvetlerince kuşatılmasına çok üzülen Yavuz Sultan Selim, 26 Nisan 1516'da saraya çağırdığı ihtiyar Sadrazam'ın başına birkaç yumruk vurup kavuğunu düşürdükten sonra kendisini azletti. Bununla da kalmayıp Yedikule'de hapse attırdı. Ancak yeni Vezîriâzam Hadım Sinan Paşa'nın ricası üzerine hapisten çıkarıldı.

Hersekzâde Ahmet Paşa Mısır seferi sırasında Bursa Muhafızı olarak bulunuyordu. Ancak Yavuz Sultan Selim Kahire'ye girdikten sonra onu yanına çağırttı. Mısır'a giden Hersekzâde'ye Serasker'lik görevi verildi. Kahire'den ayrılan Hersekzâde, Dulkadır (Maraş) vilâyeti sınırlarına geldiğinde Kızılçöl mevkiinde 21 Temmuz 1517 vefat etti. Naaşı İzmit körfezindeki Hersek köyünde inşa ettirdiği cami yanındaki türbeye defnedildi.

Ahmed Paşa, Anadolu'daki Hersek'in yanı sıra Keşan'da da şimdilerde kendi adıyla anılan bir cami inşaa ettirmiştir. Bu cami ayaktaysa da Hersekzâde Ahmet Paşa'nın Keşan'daki tarihi konağı yıkılmıştır. Malesef Osmanlı'ya 5 kez Sadrazam'lık yapan bu tarihi şahsiyetin geride bıraktıklarına sahip çıkılmamıştır. Ancak tek tük de olsa bazı bilim adamlarımız, bunlara sahip çıkma uğraşı veriyor.

Konya Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Dr. Murat Karademir de bu isimlerden biri.  Aslında bu makalenin yazılma nedeni de bir yerde bu olsa gerek. Dr. Murat Karademir, gönül borcunu ödemek adına, doğup büyüdüğü Edirne'nin Keşan ilçesinde, 500 yıllık geçmişe sahip olan Hersekzade Ahmet Paşa Camii ile 16'ncı yüzyılın başlarında inşa edilen tarihi hamam başta olmak üzere bölgedeki tarihi yapıları kitaplaştıracak.

Yaz tatili nedeniyle doğup, büyüdüğü Keşan'a gelen Karademir, şehre gönül borcunu ödemek adına kentin günümüze ulaşamayan eserlerinin de yer alacağı bir kitap yazmaya karar vermiş. Kitabı için araştırmalara başlayan Murat Karademir, Keşan ve İpsala ilçelerinde tarihi yapılar üzerine araştırma çalışmaları yaptığını belirterek, "Bu yıl Keşan ve İpsala'daki Osmanlı dönemi Türk mimari eserleri üzerine bir araştırma içindeyim. Özellikle Keşan, gerek Osmanlı döneminde, gerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti döneminde önemli bir yerleşim yeri. Önemli güzergah üzerinde bulunan bir bölge. Maalesef Keşan'da, Osmanlı Dönemi'nden günümüze çok fazla eser ulaşamamış. Günümüze kadar gelen en önemli eserlerden biri Hersekzade Ahmet Paşa Camii ve hamamdır" diyor.

Konya Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Dr. Murat Karademir'e bu çalışmalarından dolayı başarılar diler, ayrıca da teşekkür ederiz. Karademir Hoca'nın gösterdiği bu hassasiyeti hepimizin göstermesi gerekir. Biz geçmişimize sahip çıkmazsak, bizden sonra gelecekler de bize sahip çıkmaz bunun bilincinde olalım.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları