Bunu eken köşeyi dönüyor: Litresi 12 bin Euro'ya satılıyor

Bunu eken köşeyi dönüyor: Litresi 12 bin Euro'ya satılıyor

Güller ve göller diyarı olarak bilinen Burdur’da göl kenarında yapılan gül yetiştiriciliğinde bu sene iklim şartlarından dolayı hasat 3 hafta erken başladı.

Güller ve göller diyarı olarak bilinen Burdur’da nesillerdir devam eden gül yetiştiriciliği birçok ailenin geçim kaynağı olmayı sürdürüyor.

aw202386-01.jpgEktikleri güllere hasat zamanına kadar gözü gibi bakan yetiştiriciler, toplayıp suyunu ve yağını çıkardıktan sonra ise bunları kozmetik ve ilaç alanında faaliyet gösteren firmaların kullanımına sunuyorlar.

aw202386-02.jpg

Normal şartlarda her yıl 15 Mayıs tarihinde başlayan gül hasadı bu yıl ise iklim şartları sebebiyle 3 hafta erkene çekildi.

Ortalama 30 ton dolaylarında yapılan hasat miktarının bu sene 3 katına kadar çıkacağı tahmin ediliyor.

aw202386-04.jpgBurdur Gölü’nün kenarında yetiştirilen güller, mısır ve yoncaya göre çok daha az su istediği için gölün kuruyan bölgelerinde oluşan tozlaşmayı da engelliyor.

Sağlığa ve çevre büyük fayda sağlayan gül yetiştiriciliği, ürün fiyatının oldukça olması sebebiyle ekonomiye de can suyu taşıyor.

aw202386-07.jpgÖztürk Sarıca isimli yurttaş, yıllar önce Burdur Gölü’nün kurtarılması hedefiyle başlattığı Lisinia Projesi kapsamında yetiştirdiği, gül, adaçayı ve lavanta gibi az su isteyen bitkilerle susuz tarımın yaygın hale getirilmesinde öncülük etti.

aw202386-09.jpgSarıca, “Burdur’un Karakent köyünde 2005 yılında başlattığımız Lisinia Projesi ile özellikle vahşi sulamaya alternatif olacak şekilde damlama sulama sistemi ile gül yetiştiriciliğine başladık. Yöremizde her geçen sene küresel ısınmanın etkileri fazlasıyla hissediliyor. Bu yüzden erkenden, iki haftadır gül topluyoruz. Ancak güllerin yan tarafları ve büyük bir kısmı açmamış vaziyette. Gül hasadı dolayısıyla bu sene neredeyse 45 gün uzayacak.” dedi.

aw202386-10.jpgHASAT MİKTARI GEÇEN SENEYE GÖRE 2-3 KATINA ÇIKTI

Geçen seneye oranlar toplam hasat miktarının 2-3 katına yükseldiğini kaydeden Sarıca, “Geçen sene aldığımız 30 tonluk gül, bu sene 100 tonlara çıkmış durumda. Toplamda 30 litreye yakın bir gül yağı beklentimiz var. Gül fiyatları bu sene ne olur bilemiyorum. Ama geçen yıl 1 kilo gül yağı 12 bin Euro’dan alıcı buluyordu. Bu sene de yine 10 bin ile 12 bin Euro arasında bir ücret tahminimiz var. Bu fiyat belirlenmesi arz talep çekişmesi içinde yapılacak tabii.” diye konuştu.

aw202386-11.jpg"GÜL AZ SU TÜKETTİĞİ İÇİN HEM GÖLE KATKIMIZ VAR HEM DE EKO TURİZM İLE BÖLGE EKONOMİSİNE"

Göl kenarına ekilen güllerin hem ekonomiye hem de göle büyük katkılarının olduğunu ifade eden Sarıca, sözlerine şu şekilde devam etti:

aw202386-12.jpg“Gül özellikle yonca ve mısıra göre yüzde 75 daha az su isteyen bir bitki. Dolayısıyla hem doğaya hem göle hem de bölgenin ekonomisine çok ciddi anlamda katkımız oluyor. Bu anlamda özellikle yörenin zenginleşmesi, gül kültürünün sürdürülmesi hususunda biz güle ilişkin faaliyetlerimize devam ediyoruz.

aw202386-03.jpg

Gül yetiştirilen tarım alanları son senelerde artıyormuş gibi gözükse de üretilen gül sayısında her geçen yıl bir azalma gerçekleşiyor. Bu, küresel ısınmanın etkilerinden kaynaklanan bir durum. Türkiye’nin ciddi bir yurt dışı satış kalemi olan gül yağının her geçen yıl aynı miktarlarda üretilmesi için dikimlerin daha fazla yapılması şart.

aw202386-06.jpg

Yörenin bir kültürü olmasının yanı sıra gül, aynı zamanda bir eko turizm aracı da. Eko turizmin ilerleyen yıllarda ciddi oranda canlanacağını tahmin ediyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor. Geçen hafta itibariyle ilk gül turlarımızı kabul etmeye başladık.”

aw202386-13.jpg"500 KİLO GÜLDEN 100-150 GRAM YAĞ ELDE EDİYORUZ"

Sarıca, tarlalardan getirilen güllerin hangi aşamalardan geçtiğini de anlattı:

“Tarlalardan gelen gülleri ortalama 500 kilogram oranında kazanlara basıyoruz. Güllerin yanmaması amacıyla üzerlerine biraz su gezdirip daha sonra da suyun kaynamasını içi serpantinlere buhar veriyoruz. Suyun kaynamasının ardından gülün içinden geçen buharlar, gülün yağını da yapısına alarak bu şekilde seperatöre geliyor. Seperatörde ise soğuk suyun dolaştığı borular mevcut. Oralarda yoğunlaştıktan sonra aşağıdaki florentin kabına iniyor. Florentin kabının alt kısmında gül suyu, üst kısımda da yağ birikiyor. Yani yağ verimine göre bir kazandan 100 - 150 gram arasında bir gül yağı alabiliyoruz”

aw202386-14.jpgGül yağı; güzel kokusunun yanı sıra içerisinde barındırdığı vitaminler, sakinleştirici ve ferahlatıcı özellikleri sebebiyle temizlikte ve aromaterapide, kozmetikte, saç bakım ürünlerinde, cilt bakım ürünlerinde kullanılıyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.