Burak Yılmaz, yeter!
6 Ekim 2023 Şenol Hocanın istifası üzerine Beşiktaş’ın geçici teknik direktörü olduğunda ligde liderin 9 puan gerisinde şampiyon olma ihtimali olan, UEFA Konferans Ligi’nde gruptan çıkma şansı bulunan bir takımındı Beşiktaş. Alınan 2-1’lik Bodo/Glimt mağlubiyeti ile son sıraya demir atarak Konferans Ligi grubundan çıkma şansı da bitti. Futbol severlerin hangi ülkenin takımı olduğunu bile bilmediği, ismini söylerken zorlandığı yöresel bir yemek ismi zannettiği takıma hem içeride hem dışarıda yenilerek büyük hayal kırıklığı yarattın. Büyük Beşiktaş taraftarı her koşulda desteklediği hiçbir zaman yalnız bırakmadığı takımına bugün Ahmet Nur Çebi ve Burak Yılmaz yüzünden sırt çevirdi. Tribünler bomboştu. Takım ısınmaya çıktığında Burak Yılmaz’ı istemiyoruz diye tempo tutuldu. Burak hocam istenmediğin yerde kalınmaz. Yarattığın takım ortada, takım oyunu yok, mücadele yok, kopuk oyun, mağlubiyeti hemen kabul eden, reaksiyon veremeyen bir Beşiktaş. Son 1 ayda Burak hocayla beraber takımın geldiği nokta maalesef çok canımızı yakıyor.
Gelelim Antalyaspor mağlubiyetten sonra saçma sapan sokak ağzıyla yaptığı açıklamalara. Kendisinin nasıl bir Beşiktaşlı olduğundan bahsetti. Senin nasıl bir Beşiktaşlı olduğu bütün Türkiye ve Beşiktaş camiası biliyor. Sonra çıktın oyunculara kameraların önünde adeta racon keser gibi üst perdeden konuştun. Bu nasıl bir üsluptur. Hocayla oyuncu arasında tamamen güvene dayanan duygusal bir bağ vardır. Sen oyuncularla bu bağı kuramamışsın. Oyuncu maç esnasında takım arkadaşıyla tartışmış veya kavga etmiş olabilir. Senin görevin oyuncular arasındaki sorunları çözmek, olayı tatlıya bağlamak. İsim vererek oyuncunu medyanın önünde tartıştırmazsın, ateşe atmazsın. Yangına benzinle gitmek nedir. Senin işin oyuncularını yönetmek, yönlendirmek. Böyle yaparak üzerindeki sorumluluklardan kurtulamazsın. Takım kötü futbol oynuyorsa 1 numaralı sorumlu sensin. Çıkıyorsun sokak kabadayısı gibi demeç veriyorsun. ‘Benim hiçbir şey umurumda değil. 3 puan da umurumda değil’ diyorsun. Bizim umurumuzda kardeşim 3 puan da, galibiyet de, iyi futbol da. Sen hikâye mi anlatıyorsun? Burası Beşiktaş her maça galibiyet için çıkar. Taraftar her maçta galibiyet ve iyi futbol bekler. Beşiktaş’ın öz evlatlarına kendince gönderme yaptın. Neymiş efendim burada hoca olmak isteyen sevgili büyüklerimiz var, kanal kanal gezen, büyüklerimiz var. Başkanla konuşup küçük istekleri olacakmış, kabul görmezse ayrılacakmış. Senin kanal kanal geziyor dediklerin Beşiktaş’ın öz evlatlarıdır. Kimlerden mi bahsediyorum? Rıza Çalımbay, Mehmet Özdilek, Samet Aybaba vs. Senin Rıza Çalımbay’a laf söylemen için 40 fırın ekmek yemen lazım. Rıza hoca gerçek Beşiktaş’tır. Futbol kariyeri boyunca sadece siyah beyaz formayı giymiş, müzemizde bulunan birçok kupada imzası olan adam gibi adamdır. Rıza hocanın takımın kötü gidişini görüp endişelenmesi gayet doğal. Bu adam saf Beşiktaşlı. Beşiktaş’ın başında teknik direktör olmak en doğal hakkı. Bu adamlar gerekirse beş kuruş para almadan Beşiktaş’a hizmet eder. Yok, sözleşmeymiş, yıllık ücretmiş, tazminatmış bakmazlar bile, boş mukaveleye imza atarlar. Rıza hoca kulüpte görev alsın veya almasın aklı sürekli Beşiktaş’tadır. Takım kötü futbol oynasa, mağlup olsa gözüne uyku girmez. Bu adamlar böyle Beşiktaşlı. Şenol Güneş olmasaydı Beşiktaş’ın kapısından içeri bile giremezdin. Senin haddine değil Beşiktaş’ın öz evlatlarına laf söylemek. Yeter takıma fazla zarar verme.
Lig şampiyonluğu gitti. UEFA Konferans Ligi gitti. İnşallah Burak Yılmaz da gider.
Not: Yazımı bitirdikten sonra Burak Yılmaz’ın istifa haberi geldi. Takımı Kongreye kadar Rıza Çalımbay çalıştıracak. Camiaya hayırlı olsun.