Ankara, Çankaya bölgesindeki Dikmen semtinde meydana gelen kiracı-ev sahibi ihtilafı, yargının tahliye yönünde verdiği hükümle sonuçlandı. Ev sahibi F.N., uzun süredir kiracısı olan U.T.'den mülkünü boşaltmasını talep etti, bu istek hukuki bir çekişmeye yol açtı.
F.N., evini kullanma zorunluluğu sebebiyle, 9 yıl boyunca kiracılık yapan U.T.'ye taşınmasını önerdi. U.T. her ay ödediği 1.800 Türk Lirası tutarındaki kira karşılığında evi terk etmeyi kabul etmedi. Bu durum üzerine F.N., konuyu Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne taşıyarak tahliye talebinde bulundu. Süreç, Mart ayının ilk gününde başlayıp, Nisan ayının yirmi beşinde gerçekleşen duruşma ile sonuçlandı.
İSTİNAF SINIRININ OLDUKÇA ALTINDA OLDUĞU TESPİT EDİLDİ
Kiracı U.T.'nin ödediği kira miktarının, TÜİK tarafından belirlenen yıllık 28 Bin 250 TL'lik istinaf sınırının altında kaldığını ortaya koydu. Mahkeme, F.N.'nin konut ihtiyacını da gözeterek, tahliye kararını verdi ve bu karar üst mahkemece onaylanarak yürürlüğe girdi.
Türkiye çapında devam eden arabuluculuk uygulaması, kira ile ilgili uyuşmazlıkların çözümünde etkin bir rol oynamaktadır. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, son zamanlarda yapılan 169 bin 255 arabuluculuk başvurusunun yaklaşık yarısının, yani 87 bin 149'unun anlaşma ile sonuçlandığını açıkladı. Yargı süreçlerinin hızlanmasına ve mahkemelerin iş yükünün hafiflemesine katkı sağlamaktadır. Ankara'daki bu tahliye davası, kiracı ve ev sahibi arasındaki hukuki ilişkilerin nasıl yönetilebileceğine dair somut bir örneği temsil etmektedir.
