Yeni yılın ilk haftasından herkese merhaba.. Umarım 2022 yılını güzel anılarla kapatırken 2023 yılını keyifle açmışsınızdır.

Yeni yılı karşılarken kitaplığımı şöyle bir karıştırıp fazla söz edilmeyen ama okunması gereken kitapları sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunlardan biri kuşkusuz ki Cecelia Ahern''ün imzasını taşıyan ''Kusurlu'' serisi.

Dex yayınlarından çıkan Kusurlu serisi 2 kitaptan oluşuyor; Kusurlu kitabıyla başladığınız macerayı Mükemmel ile sonlandırıyorsunuz. Gelelim serinin konusuna..

Orijinal adı Flawed olan ''Kusurlu'' kitabının kapağını keyifle kapattığımı belirtmek isterim. Son zamanlarda aradığım kan olduğunu düşündüğüm bir romandı.

Roman ana karakter Celetine North''ın etrafında dönerken, toplumun modernize edildiğini öne sürerek kusurun üstünün ne denli adaletsiz ve vahşi şekilde örtülmeye çalışıldığını anlatıyor. Tabii burada karakterler üzerinden bize sunulan şeylerin ne kadar kusurlu olduğu da tartışılır cinsten. Kurulan bu ''Kusurlu Sistemi''nin işleyişi ve yanlışlarını Celetine karakterinin yaşadığı acı deneyimler üzerinden görmek mümkün.

Tüm bu kaosun içinde roman bizi soru yağmuruna tutuyor. Kitaptaki olay ve karakterlerin üzerinden yaşadığımız hayatı ve ardında yatanları sorgulatmaya başlıyor. Belki de unuttuğumuz bir şeyi bize hatırlatmak istiyor: soru sormayı ve sorgulamayı.

Romanı okurken de sık sık soruyorum, Mükemmel ve Kusurlu nedir? Kusura inanmak ve yaftalamak kişiyi mükemmel mi yapar? Veya bizi mükemmel yapan nedir? İşte böyle ve bunun gibi pek çok soruyla baş başa kalıyoruz. Sormak isteyene sorgulanacak adaletsizlik çok..

Romanın ana karakteri Celetine North, bize kul yapımı kurulan kusurlulara karşı doğru aslında adaletsiz olan sistemin asıl kendisinin Kusurlu olduğunu gösteriyor.

Fahrenit 453 ve 1984 yapıtlarını anımsatan Kusurlu serisi için lafın kısası: Dünya hâlâ mükemmeliyeti yakalamıyor..