Şampiyon G.Saray ve derbi
Sezon başlamadan Fenerbahçe, UEFA Şampiyonlar Ligi 2. Eleme Turu rövanş maçında konuk ettiği Dinamo Kiev'e yenilerek elenmişti. Maçın 53. dakikasında 10 kişi kalan Fenerbahçe'nin bir topu direkten dönerken, temsilcimiz o gün bir de penaltı kaçırmıştı. Daha sonra UEFA Avrupa Ligi'ndeki grup maçında Fenerbahçe rakibini her iki maçta da yenecekti. 2022-23 sezonuna henüz ligin ilk haftalarında aldığı farklı galibiyetlerle başlamıştı .
Galatasaray ise tam tersine sezona kötü başlamış, üst üste son dakikalarda Gomis'in golleri ile birkaç maçı uzatmalarda veya son dakikalarda kazanabilmişti. Bu sezon Avrupa'da olamadığı için sadece Lige konsantre olmuştu.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jorge Jesus'u sezon başında çok methetmiş, hatta yaptığı 6-7 futbolcu rotasyonlarında bile bir makine gibi işleyen, üreten bir takım yarattığını söylemiştik. Fenerbahçe kim oynarsa oynasın oyun disiplininde asla vazgeçmiyor ve çok rahat galibiyetler alıyor idi dolayısı ile Fenerbahçe'nin şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu söylemiştik.
Aslında Dünya Kupası arasına girmeden Fenerbahçe çok da iyi gidiyordu. Araya gitmeden Giresun maçını kaybetmişti fakat Dünya Kupası'ndan sonra bir anda Fenerbahçe geri gitmeye başladı ama kaybettiği maçlarda henüz daha ilk yarılarda 10 kişi kalmıştı. Rakibi G.Saray'ın ise uzunca süredir kırmızı kart görmemesi akıllarda soru işareti oluşturdu.
Galatasaray'ın Başkan Yardımcısı Sayın Erden Timur'un, kaybettikleri bir maç sonrasında ''Biz bu Ligi bitirmeyiz'' gibi son derece seviyesiz ve oldukça iddialı cümlelerinden sonra her nedense (!) Fenerbahçe geriye, Galatasaray ileriye gitmeye başladı.
Sayın Erdem Timur, bu sözlerine çok tepki gelince ''Ben öyle demek istemedim, sözlerim yanlış anlaşıldı'' türünden açıklamalar yapmıştı. Sn Timur'un bu sözleri, bir de Galatasaray'ın Sivas maçındaki ''ofsaytımsı'' pozisyonu sezon boyunca akıllarda yer ederek, bu sezona damga vurdu. İnsan ister istemez düşünüyor bu Lig şaibeli mi? ''Fenerbahçe'ye bu sezonda mı operasyon yapıldı?''
Galatasaray'ın kadrosu çok mükemmel bir kadro, oynadığı futbol ile şampiyonluğu doğrusu hak ediyor, evet burada bir sıkıntı yok ancak Türk Futbolunda yaşananlar bu lige maalesef gölge düşürmüştür bunu inkar etmek gerçeği görmemek olur.
Galatasaray 23. Lig şampiyonluğunu kazandı en yakın rakibi Fenerbahçe ile arasında 4 kupalık bir fark oluştu. Fenerbahçe'nin şampiyonluk hasreti ise 9. sezona çıktı. Cumhuriyetin 100. yılında her iki camiada iddialıydı. Sonuçta şampiyon Galatasaray oldu.
Fenerbahçe'nin 1959 yılı öncesindeki şampiyonlukların sayılması için yaptığı başvuru halen TFF'de bekletilmektedir. Türkiye Futbol Federasyonu, 23 Nisan 1923'te kurulmuştur dolayısı ile TFF'nin de 100. yılı olduğu yıl boyunca TFF resmî hesapları tarafından paylaşılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı ise ve TFF'de bunu kutluyorsa 1959 öncesindeki şampiyonluklar neden sayılmıyor?
Fenerbahçe hakkını aramakta sonuna kadar haklıdır ve adaletin yerini bulmasını istemektedir. Eğer başvuru kabul edilir ise; Fenerbahçe toplam 28 şampiyonlukla lider, Galatasaray'ın da bir kupası 59 öncesinden geleceği için 24 şampiyonlukla ikinci oluyor 59 öncesinde Beşiktaş'ın iki şampiyonluğu sonradan eklendi, eğer 59 öncesindeki 2 yıl eklenebiliyor ise daha önceki sezonlar neden eklenemiyor? Yani neresinden bakarsanız ortada bir tutarsızlık var.
Yarın akşam Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena Stadı'nda Galatasaray-Fenerbahçe derbisi oynanacak. Lig ise bir sonraki hafta sona erecek, bir hafta daha var ama her iki takımın son haftaki maçları deprem nedeniyle ligden çekilen takımlarla olduğu için hükmen galip gelmiş sayılacaklar yani Galatasaray-Fenerbahçe maçı sonrasındaki puan durumu, lig sonundaki ilk sıraların puan durumunu da oluşturacak.
Galatasaray-Fenerbahçe maçı, Türkiye'nin en büyük derbisi dünyanın da sayılı derbilerinden sayılıyor ilk yarıdaki maçı Galatasaray 3-0 kazanmıştı. Geçen sezon ise oynanan iki maçı da Fenerbahçe deplasmanda 2-1 kendi sahasında ise 2-0 kazanmıştı.
İki ezeli rakip arasındaki istatistiklere devam edelim. Galatasaray, Fenerbahçe'yi 9 senedir kendi sahasında yenemiyor. G.Saray evindeki son galibiyetini 18 Ekim 2014'te 2-1 ile almıştı. O maçtan sonra oynadığı 7 maçta da galibiyet elde edemedi.
Galatasaray aynı zamanda 1990-91 sezonundan bu yana rakibi ezeli rakibi Fenerbahçe'yi sezonun 2 maçında da yenemiyor. En son, 1990-91 sezonunda 2-1 ve 4-1 ile kazanmıştı. Fenerbahçe ise o sezondan beri tam 7 sezon, ligdeki her iki maçı da kazandı
Fenerbahçe yarın akşam Türk Telekom Arena'da izzet-i nefis mücadelesi yapacak ilk yarıda farklı bir skor var hem onu telafi etmek isteyecek hem de taraftarlarına en azından şampiyon olmasalar bile kendi sahasında Galatasaray'ı yenerek bitirmiş olmanın hazzını yaşatmak isteyecek.
Fenerbahçe, Galatasaray'ı kendi sahasında yenerse Galatasaray'a bu şampiyonluğu bir anlamda zehir edecek zira aynı şeyler Fenerbahçe'nin başına gelmişti. Fenerbahçe, 1977-78 sezonu son maçına şampiyon olarak çıktığı, ligin 2. sırasında olan ve şampiyonlukta çekiştiği rakibi Trabzonspor'a İstanbul İnönü Stadı'nda 1-0 yenilmişti. Ertesi gün gazete manşetleri, ''Trabzonspor Fenerbahçe'ye şampiyonluğu zehir etti'' şeklinde olmuştu. Bu maç sonrasında Fenerbahçeli futbolcular sevinmeden sahayı terk etmişlerdi. Kupa töreni ve coşkusu ise maç öncesinde yaşanmıştı.
G.Saray'ın şampiyonluğunu ilan ettiği Ankaragücü maçından sonra Galatasaray camiasından yükselen sesler var ve deniliyor ki: ''Fenerbahçe şampiyon Galatasaray'ı sahaya çıkarken alkışlasın'' bu kulağa hoş geliyor doğrusu çok da iyi olur ancak; bu çok çok iyimser bir bakış açısı ve hayal gibi bir şey..
Keşke bu iş bu kadar kolay olsa bunu kim istemez ki? Ülkemizdeki birlik beraberlik adına herkes ister.
Ondan önce Galatasaray'ın Fenerbahçe camiasına bir özür borcu yok mu? Hatta bir değil birden fazla özür borcu yok mu? Mesela 3 Temmuz kumpasından sonra Fenerbahçe'yi Avrupa'ya gammazlayanlar arasında Galatasaray yöneticileri vardı.
Mesela 2005'teki Fenerbahçe otobüsü kurşunlanması sonrasında dönemin G.Saray yöneticisi Abdürrahim Albayrak'ın otobüs koltuğunda, otobüsüne yapılan saldırıyı çağrıştırırcasına gülüp alay eden fotoğrafları basında yer almıştı.
Mesela Fenerbahçe 2007'de, adına ''Sulu Derbi'' denilen ve 2-1 kazandığı maça ''şampiyon'' olarak çıktığı halde, ''Ezeli rakibine duyduğu saygı'' gereği o gün şampiyonluk kupasını kaldırmamıştı. Oysa pekala kaldırabilirdi. Galatasaraylı futbolcular maçtan sonra bayrak nöbeti tutmuşlar, maç sonrasında Fenerbahçe orta sahaya bayrak dikmesin diye sahanın ortasında beklemişlerdi. 1996'da Fenerbahçe Stadı'ndaki kupa maçı sonrasındaki G.Saray Teknik Direktörü Graeme Souness'ın o bayrak dikme olayını hatırlatalım.
Mesela 2012'deki süper final maçı sonrasında Kadıköy'de Galatasaray'ın ısrarla şampiyonluk kupasını kaldırmak istemesi infial yaratmıştı birçok Galatasaraylı dostumuz ''karanlık derbi'' olarak bu maçı adlandırıyor ama maçtan önce Aykut Kocaman ve Fatih Terim aralarında anlaşarak ''Kim şampiyon olursa olsun maç sonrasında burada kupa kaldırmayacak'' diye sözleşmesine rağmen, ısrarla kupa kaldırmak istemeleri sonrasında olay Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına kadar gitmişti ve ondan özel izin alınarak bu kupa kaldırılmıştı. O sırada Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ise hapisteydi.
Ayrıca o gün maç sonrasında emniyet güçlerinin Fenerbahçeli taraftarları tahrik etmesi, biber gazı kullanması ve kontrolsüz güç kullanımı nedeniyle büyük olaylar yaşanmıştı. O tarihte hangi örgütün aktif olduğu ise malum.
Her ikisi de ''büyük camia'' böyle birbirlerine karşı tahrik edici işler yapmalarına gerek var mı? Tüm bu yaşananlara gerek var mı? Gönül ister el ele, kol kola maça çıkılsın. Gönül ister ki, Metin Oktay'lar, Turgay Şeren'ler, Can Bartu'lar, Lefter'ler, Baba Gündüzlerin ruhu incinmesin ama maalesef öyle olmuyor.
Neticede her ne olursa olsun G.Saray'ın 23. şampiyonluğunu tebrik edelim. Aynı zamanda lige renk katan ve en çok gol atan takım olan, Ziraat Türkiye Kupası'nda finale kalan Fenerbahçe'yi de tebrik edelim. Ve yarın akşam futbolun öne çıkacağı, iyi oynayanın kazanacağı bol gollü ve keyifli bir derbi dileyelim..