Siyasetin hasatı "oy"dur
Türkiye de kümülatif oy oranı sağ-sol ekseninde sağ:%70 sol:%30'dur. Ak Parti bu %70'in %51-52-53'ünü MHP ile birlikte almayı uzun bir dönem başardı.
Şu anki siyasi dönemde kurulan ve belki de kurulacak olan yeni partiler ve ittifaklar nedeniyle bu pek mümkün görünmüyor. O nedenle İktidar yeni dönem de seçime gitmeden önce siyaset mühendisliğine müracat ediyor.
PEKİ BU KESİN KURTARICI ÇARE Mİ?
Sandık gösterecek. Belirsiz.
Halk gemiyi harekete devam ettirecek kaptanını ve mürettebatını gemide isyan çıkarmayacak kadrolara teslim etme arzusunda olacaktır.
BU NACİZANE YORUMUMUZDUR;
Ak Parti'den'den ve MHP'den kaçacak oyların ana muhalefet partilerine blok geçişini nasıl absorbe edebilir onun hesapları yapılacaktır.
Plan muhakkak ki şimdilik bir değildir. First Majör Plan'ın en çaresiz ana saklanacağı kesindir.
"Olası öngörü Plan" senaryomuz-1;
Ak Parti'den'den kaçan oyların küçük parti veya etkin siyasi aktörleri öne çıkararak oyların bir muhalefet partisine gitmesini engelleme stratejisi.
Tutar mı ?
Ak Parti ve MHP asla bunu şansa bırakmayacak. Seçimden çok önce performanslarını , alacakları oy oranlarını stratejik anketlerle tespit ederek ona göre seçim stratejilerini belirleyeceklerdir.
Yeterli oy oranını yakalayamayacakları durum için ise ikinci plan muhakkak ki hazırlanmış olacaktır.
Bu progamın olası birincisine MHP de dahildir.
İkinci Üstü Örtülü Plan-2
Merkez sağda hatırı sayılır oyu olan partinin öncülüğün de merkezde kurulan yeni partileri hatırı sayılır partinin lideri sıkı iletişim ve destekle yanına çeker ve yeni bir seçim modeli belirlenerek yeni İktidar oluşturulur.
Plan-3
Aslında bu bir ek stratejik plandır. Solun %30'unu ileride birlikte olacağını düşündüğü merkez partilere kaydırmak veya oluşturulacak haklı sebebin etrafında oya dönüştürmek.
Peki bunu nasıl planlar,dediğimiz gibi solun siyasi aktörlerine baş vurarak. Veya merkezde de oy toplama kapasitesine sahip aktörleri öne çıkararak.
Örnek; sayın Muharrem İnce, parti kurmayacağım,Cumhurbaşkanı adayı olacağım dedi.
Eylülde sayın İlhan Kesici hem sağa yakın hem sola yakın bir isim, eski DPT Müsteşarı ve iyi bir ekonomist. Merkezde yeni parti kurabilir veya Cumhurbaşkanı adayı olabilir.
Her aday en az yüzbin imza ile aday olabiliyor, bu demektir ki en az yüzbin ile yarışa girecektir.
Bu tarz siyasi aktörler oylarını ana partilerin kitlelerinden koparacaktır.
Tabii performanları yükseldikçe proje ve gelecek persfektifleri netleştikçe oyları da artacaktır,ön görü bu olacaktır
FİRST MAJÖR PLAN;
Ak Parti ve MHP tüm bu çareleri gözden geçirdikten sonra eğer ki umutsuzluğa düşerse First Majör Plan'ı devreye sokabilir.
PEKİ NEDİR BU FİRST MAJÖR PLAN?
"Otakratik Üniter Devlet" yönetim anlayışını devletin bekâsı için elzem olduğunu etkili şartlar öne sürerek ortaya koyabilir.
First Majör Planı'nı Uyum Yasaları bildiğim kadarı ile hazırlanıyor bir nevi Merkezden Yönetim.
Tam geçişte yeni yasalara ihtiyaç olacaktır, onlar da olası bu plana geçilirse ihtiyaca göre yasalaşacak ve ilgili yeni Uyum Kurumları ortaya çıkacaktır.
Kolay bir yöntem değildir.
Rol Model Ülke veya Topluluk malumunuzdur. Kime güveneceğini ön görmek imkansıza yakındır sadece Rusya ve Şhangay eksenine endekslenmek her açıdan düşünülmelidir.
Tabii bunlar birer yorumdur. Yeni Dünya Düzeni, fikrini ortaya koyan Global Sermaye'nin bölgemizdeki stratejilerini öngörerek hamleler yapılmalıdır.
ABD, İngiltere, AB, İsrail ,Arap ülkeleri İslam Birliği Stratejileri ve bunların satrançtaki etki güçleri ile Türkiye'nin karşı veya yanında mütekabiliyet esasına göre stratejiler geliştirmeli.
Bunlar için kadrolar hazırlanmalı.
TÜRKİYE BU SEÇİMDE GELECEK SIÇRAMA HAMLELERİNİ BELİRLEYECEK YÖNETİMİNİ SEÇECEKTİR.
O zaman bu konjöktür de en İyi yöntem "Millet İçin Devlet"anlayışıyla "Millet Masası"konsorsuyumunu ortaya koymaktır.
Tüm bu nitelikli siyasi aktörlerin ve makul parti veya partilerin desteği ile yeni bir Kalkınma Modeli ile devletin bekâsı için "Millet Masası"oluşturulabilir.
ÇARE VARDIR.
Yalnızlık asla çare değildir. En İyi çare risk...