Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Enise Altınok AVŞAR

Enise Altınok AVŞAR

Vizyon

Yalı Çapkını kaosu ve kadınlarımız

Ekranlarda yer almasıyla birlikte en çok izlenen diziler arasında başı çeken Yalı Çapkını dizisi, gidişatıyla biraz izleyiciyi rahatsız etmeye başladı.

Ben de bu rahatsızlığa dikkat çekmek için köşemde ele almaya karar verdmi.

Dizi herkesin de bildiği gibi genç daha 18-19 yaşlarındaki bir kızın baba zoruyla evlendirilmesi ile başlıyor. Ülkenin yaşadığı ve yaşamaya devam ettiği en büyük travmalardan biri bu durum. Zorla evlendirilen kızlarımız ve bunun üzerine akıl almayacak zorluklara göğüs germeye çalışan bir nesil.

Bir de bu evliliğe sebep olan ve -dizi gereği- şımarıklığı herkesçe kabul edilen bir baş karakter. Etrafımızda görmeye alışık olduğumuz tiplemeler oyuncuların da rolleri benimsemesiyle adeta bizleri yansıtmış ve görünen o ki güzel de yansıtmış, yoksa bir dizinin bu kadar tutması, gündemde yer etmesi dizi oyuncularının özel hayatı bu kadar gündeme gelmez, gündeme gelse de kalmazdı.

Yalı hayatının içinde medya ve dış dünyaya şirin görünen bir ailenin içinde ne karanlıklar barındırdığı, sancılı bir hayatın aslında dışarıdan ne kadar sahte bir güzellik sunabileceği bu dizide adeta ilmek ilmek işlenmiş. Dizi gerçek bir hikâyeden alıntı olduğu içinde arka planındaki o zengin aile için de çeşitli teoriler bitmek bilmiyor.

Her şey bir yanda beni dizide rahatsız eden, kadın karakterlere yüklenen kötü görüntü oldu.

Neden derseniz, öncelikle başrolde yer alan Seyran''ı ele almak isterim. Genç bir çocuk tecrübesiz ve kendini bir anda karmaşık bir ev hayatının içinde buluveriyor. Zengin ve şımarık yetiştirilmiş kocasıyla baş etmeye çalışırken çoğu zaman attığı adımlar ve geri çekilmeleriyle izleyiciye "Hadisene be kızım" dedirtiyor.

Bir de ablası Suna var; zalim bir babanın gölgesinde yetişmiş iki kız kardeş kendini göstermekte büyük zorluklar yaşıyor.

Son bölümlerde İfakat Hanım''a yaklaşmasındaki niyeti kestirmek zor. Kapalı bir karakter, kendine güveni yok. Lakin genç kızlarımız kendilerine örnek almamalı, eğitimin ve kendilerine güvenin peşini bırakmamalılar.

Yine aynı ailede anne rolünü üstlenen Esma var. Zorlu bir hayat, çekilmez bir derecede eş. Kazım Ağa gibi bir insanı idare etmek ve tüm yaptıklarına rağmen başına taç etmek!.. Şiddet, hakaret, aşağılama ne ararsanız var!.. Kadın cinayetleri gibi bir kara lekeyle sürekli yüzleşmek zorunda kalan ülkemiz, bu tarz boyun eğmelere dizilerde rol icabı dahi olsa izin vermemeli diye düşünüyorum.

Gelelim o şaşalı yalıya…

Gülgün, kocasını görümcesine terk etmiş adeta. Bir kadının asla sindiremeyeceği ve sessiz kalamayacağı bir durum. Akıl almıyor resmen. İfakat Hanım, eşinin kardeşiyle birlikte, hizmetli Asuman, evin genç ve şımarık erkeğiyle birlikte oluyor.

Pelin karakteri şımarık beyimizin peşinde, evli bir insanla alenen birlikte olmaya devam ediyor ve gençliğini heba etmek konusunda da ciddi görünüyor.

Gel gelelim ülkemiz kadınları her zaman başını dik tutmalı ve kendini asla ezdirmemelidir. Sözü uzatmamak gerekirse Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk''ün de dediği gibi "Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın." Kadınlarımız, kızları

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları