Canan Karatay “yıllardır yalan söylediler” diye açıkladı. Kemikleri güçlendirip tıkalı damarları şıp diye açıyor

Canan Karatay “yıllardır yalan söylediler” diye açıkladı. Kemikleri güçlendirip tıkalı damarları şıp diye açıyor

“Yıllardır yalan söylediler, herkes de inandı” diyerek açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Canan Karatay, kemiklere ve damarlara iyi gelecek yöntemi anlattı.

Diz ağrısı ve dizlerde kireçlenme gibi sağlık sorunları yaşayan bireyler, bu problemlerin kökenini anlamak için çeşitli araştırmalar yaparlar. Prof. Dr. Canan Karatay, bu konuda dikkat çeken bir açıklama yaptı. Karatay, diz ağrılarının temel nedeninin yağsız beslenme ve yanlış beslenme alışkanlıkları olabileceğini belirtti. Birçok kişi bu gibi durumlarda kemik ağrılarını gidermek için neler yapılabileceğini merak ediyor. O halde, kemik ağrılarına ne iyi gelir? İşte cevabı…

Prof. Dr. Canan Karatay'a göre, diz ağrıları ve kireçlenme gibi sorunlarla beslenme alışkanlıkları arasında güçlü bir bağlantı bulunmaktadır. Bu durum, sağlıklı bir beslenme düzeninin eklem sağlığı üzerinde önemli bir etki yaratabileceğini gösteriyor. Karatay, yağsız ve yanlış beslenme alışkanlıklarının diz ağrıları ve kireçlenme riskini artırabileceğini vurguluyor. Dolayısıyla, eklem sağlığını korumak ve mevcut sorunları hafifletmek için dengeli ve besleyici bir diyetin önemi büyük.

66d981e51c4cda59e8e83c5a.webp

EKLEM AĞRILARI NEDEN OLUR?

Kıkırdak, eklemlerdeki sürtünmeyi azaltarak ve darbelere karşı koruma sağlayarak eklem hareketlerini kolaylaştırır. Ancak, kıkırdak zamanla yıpranabilir veya zarar görebilir; bu durumda eklem yüzeyleri birbirine sürtünmeye başlar ve bu da ağrıya yol açabilir. Özellikle osteoartrit gibi dejeneratif eklem hastalıklarında kıkırdak yıpranması sıkça görülür. Bu tür durumlar, eklemde ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığına neden olabilir. Kıkırdağın korunması ve sağlıklı tutulması, eklem sağlığını desteklemek ve ağrıları azaltmak açısından büyük önem taşır.

Kireçlenme (osteoartrit), genellikle eklem kıkırdağının aşınması sonucu ortaya çıkar ve eklem ağrısı, sertlik ve hareket kısıtlılığına neden olabilir. Kireçlenmenin sebepleri arasında yaş, genetik yatkınlık, aşırı kullanım, yaralanmalar ve obezite gibi faktörler bulunmaktadır. Bu faktörlerin yönetilmesi, kireçlenme riskini azaltabilir ve mevcut durumu iyileştirebilir.

İLAÇ TEDAVİSİ HER DURUMDA İYİ FİKİR OLMAYABİLİYOR

Bu tür durumlarda ilaç tedavisi ağrı yapabilir. Bunun için farklı yöntemler denemek önerilir.

Eklem ağrıları için uygulanabilen yöntemler şu şekilde olur:

İlaç Tedavisi: Ağrıyı hafifletmek ve iltihaplanmayı azaltmak için reçeteli veya reçetesiz ilaçlar kullanılabilir. Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) ve ağrı kesiciler bu tedavi seçenekleri arasında yer alır.

Fizik Tedavi: Eklem hareketliliğini artırmak, kas gücünü güçlendirmek ve ağrıyı yönetmek için fiziksel terapi uygulanabilir. Egzersiz programları ve özel tedavi yöntemleriyle eklem fonksiyonları desteklenir.

Cerrahi Müdahaleler: Şiddetli vakalarda, kıkırdak onarımı, eklem temizliği veya eklem değişimi gibi cerrahi işlemler gerekebilir.

Beslenme ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Dengeli bir diyet, kilo kontrolü ve sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri eklem sağlığını iyileştirebilir. Anti-inflamatuar besinler ve düzenli egzersiz eklem ağrılarını hafifletebilir.

Eklem ağrılarının şiddetini azaltmak ve işlevselliği geri kazandırmak için erken teşhis ve uygun tedavi önemlidir. Bu, uzun vadede ağrı yönetimini ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesini sağlar.

CANAN KARATAY ÖNERİYOR

Yıllardır "yağsız yiyin" önerisiyle insanların yağdan korkması, günümüzde hala yaygın bir endişe kaynağı olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, vücutta yağların, özellikle eklemlerde ve bağ dokularında kritik bir rol oynadığını anlamak önemlidir. Yağ, eklem sıvılarının ve contaların düzgün çalışmasını sağlayarak vücudun genel işleyişine katkıda bulunur.

66d981e51c4cda59e8e83c5e.webp

Prof. Dr. Canan Karatay, insülin direnci ve şeker hastalığı arasındaki ilişkiye de değinerek, insülin direncinin şeker hastalığı ile doğrudan eşitlenemeyeceğini belirtti. İnsülin direnci, şeker hastalığının bir ön aşaması olabilir, ancak her insülin direnci durumu şeker hastalığına dönüşmez.

Kireçlenme (osteoartrit) konusunda ise, bu durumu yanlış anlamanın yaygın olduğunu belirtiyor. Kireçlenme, genellikle eklem kıkırdağının aşınması ve bu durumun eklem yüzeylerinde yarattığı sürtünme ile ilişkilidir. Sıvı kaybının kireçlenmeye neden olduğuna dair bilimsel bir kanıt bulunmuyor. Kireçlenmenin sebepleri arasında yaş, genetik faktörler, eklem yaralanmaları ve obezite gibi etmenler yer alır.

Osteoporoz, kemiklerin mineral içeriğinin azalması anlamına gelir ve bu durum kemiklerin zayıflamasına neden olur. Mineral eksikliği, eklem ve kemik sağlığını olumsuz etkiler.

Kilolu bireylerde kireçlenme ve diz arkasında kist oluşumu daha sık görülebilir. Obezite, eklemler üzerindeki baskıyı artırarak eklem sorunlarını tetikleyebilir ve dolayısıyla sağlık problemlerinin başında obezitenin yer aldığı söylenebilir. Bu nedenle, kilo kontrolü ve sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri eklem sağlığını destekleyebilir.

İlgili Haberler
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.