Demokrasiyi ayaklar altına alan “Ağır Ceza Mahkemesi” skandalı
Ankara 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen bir uyuşturucu davasında sanık avukatı, mahkeme heyetindeki başkan ve üye hakimin başörtülü olmasının 'laikliğe aykırı' olduğunu öne sürerek reddi hakim talebinde bulundu. Heyet, yaşanan olayın ardından avukat hakkında baroya şikayette bulundu.
Bu ülkede “laikliğin” yani din ve devlet işlerinin ayrı tutulması gerektiğini düşünenlerdenim.
Ancak bu yapılan şey tamamen demokrasiye aykırı. Çünkü bir hakim, polis, doktor, veya milletvekili kendi inancı gereği başörtüsünü yaptığı iş sırasında takabilir.
Buna engel olmak bir ülkeye laiklik kazandırmaz aksine senin ülkendeki demokrasiyi yok eder. Özgürlüğü yok eder. Bir ülkenin halkı kendi ülkesi içerisinde çalıştığı alanda, bulunduğu konumda kısıtlanıyorsa o ülkenin özgürlüğü elinden alınmıştır.
Ülkemizdeki bazı kesim laiklik adı altında hakimin,savcının, polisin başörtüsü takmasını istemiyor fakat bir erkeğin kadın kıyafeti giyerek dolaşmasını (LGBT) vb. olayları özgürlük olarak görüyor.
Toplum yapısını bozabilecek şeyleri özgürlük olarak görüp, kendi inancı doğrultusunda giyinerek devlet işlerinde çalışanların başörtüsüne karışmak ise laiklik olarak nitelendiriliyor.
Biz Türkiye Türklerinde genel olarak şöyle bir yapı var bazı şeyleri sonuna kadar abartıyoruz. Anlamlarını farklılaştırıyoruz.
Örnek verecek olursak, Türkiye’de bir ideolojiye inanan, bir siyasi partiyi destekleyen ve bir futbol takımı tutan inandığı veya desteklediği şeyi ne olursa olsun körü körüne savunuyor doğrusuna yanlışına bakmıyor ve abartıyor.
Bu konuda da bu durum böyle. Laiklik diyoruz iyi güzel ülkemizde olması gereken bir şey. Bu ülke Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet sistemiyle yönetiliyor ve sonuna kadar bu sistemin yanındayız.
Ancak bir hakimin inançları gereği başörtüsü takması din ve devlet işlerini birbirine sokmuyor. Laikliğe aykırı bir durum olmuyor.
Bir durumun, laikliğe aykırı olması için dini hükümlerle kararlar verilmesi gerekiyor. İslam dinine yönelik bir karar verilmediği sürece Anayasa Mahkemesi’nde alınan karar Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurallarına ve hükümlerine göre verildiyse laiklik elden gitmiyor.
Laiklik kıyafetle değil verilen hüküm ve kararlarla sağlanır….