Elinde doları bulunanları veya dövizi bulunanları kara kara düşündürecek olan haber Ekonomist Selçuk Geçer’den geldi. Artık dolar tutmanın bir anlamı kalmayabilir. Çünkü getirisi yerine götürüsü olacak.
Elinde doları bulunanları veya dövizi bulunanları kara kara düşündürecek olan haber Ekonomist Selçuk Geçer’den geldi. Artık dolar tutmanın bir anlamı kalmayabilir. Çünkü getirisi yerine götürüsü olacak.
Ekonomist Selçuk Geçer, son zamanlarda tartışılan bankalardaki döviz hesaplarına vergi getirilmesi konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Geçer, bu konuda yapmış olduğu değerlendirmelerde, bankalardaki döviz hesaplarına vergi uygulanması ihtimalinin piyasalar üzerindeki olası etkilerini ve ekonomik sonuçlarını ele aldı. Ünlü ekonomist, böyle bir adımın yatırımcılar ve döviz piyasası üzerinde yaratabileceği potansiyel etkiler hakkında çarpıcı yorumlarda bulundu.
Ekonomist Selçuk Geçer, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) son yıllarda uyguladığı politikaları eleştirdi. Geçer'e göre, TCMB'nin Türk Lirası'nı koruma amacıyla aldığı tedbirler ekonomiye olumsuz yansıyabiliyor. Bu durum, vatandaşların Türk Lirası yerine döviz cinsinden mevduat açmalarına ve sonuç olarak döviz kurlarında artışa neden oluyor.
Geçer, Merkez Bankası'nın politikalarının yarattığı bu ekonomik baskının, döviz talebini artırarak kurlar üzerinde yükseltici bir etki yaptığını vurguladı. Geçer'e göre:
Türkiye'nin finansal merkezlerinden Kapalıçarşı'da, bankaların döviz almak için daha yüksek fiyatlar teklif etmeleriyle döviz kurları yükseliyor. Bu durum, piyasadaki alış ve satış fiyatları arasındaki farkın, yani makasın genişlemesine neden oluyor.
Geçer, genişleyen makasın döviz işlemlerindeki maliyetleri artırarak, bireysel ve kurumsal döviz kullanıcıları üzerinde ekonomik baskı oluşturabileceğini ve bu durumun ekonomide daha fazla belirsizlik yaratabileceğini söylüyor.
Ekonomist Selçuk Geçer, Atilla Yeşilada'nın daha önce gündeme getirdiği "döviz mevduatlarının dondurulması" konusundan da bahsederek, vergilerde yapılan artışlar ve emekli maaşlarındaki düzenlemelerle birlikte, bu tür iddiaların Türkiye'deki ekonomik politikaların "kemer sıkma" aşamasına girdiğini belirtiyor.
Geçer'e göre, bu adımlar, ekonomik istikrarı sağlama amacı taşımakla birlikte, bireyler ve işletmeler üzerinde önemli finansal baskılar oluşturabilir. Bu tür politikaların, özellikle döviz piyasasında nasıl bir etki yaratacağı ve yatırımcı güvenini nasıl etkileyeceği, önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinin ana gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek.