Emre Belözoğlu'ndan çok konuşulacak itiraf: 'Kariyerimin en kötü günüydü'

Emre Belözoğlu'ndan çok konuşulacak itiraf: 'Kariyerimin en kötü günüydü'

Medipol Başakşehir Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, gündeme ilişkin dikkat çeken açıklamalar yaparak Galatasaray maçıyla ilgili flaş bir iddiada bulundu.

Emre Belözoğlu, TV100'de ekranlara gelen Az Önce Konuştum programına katıldı.

Belözoğlu, programda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

İşte teknik adamın o açıklamaları:

-Bu sene Galatasaray'ın hak ettiği bir şampiyonluk süreci yaşandı.

-Galatasaray maçı için konuşmak gerekirse, gerçekten bizim için zordu. Bizim adımıza baktığınızda çok kötü senaryoyla başlayan bir maç, ilk yarısını izleseniz ya da bir teknik adam gözüyle maçın tamamını izleseniz, 7 gollük bir maç yok ama her gelen atağın gol olduğu, ne yazık ki oyunun içinde bu gerçekleri de kabul ettik bu mesleğe başlayacağız diye. Karşımızda da aslında baktığımda, kariyerimde 22 sene futbolculuk, üstüne 2 sene teknik adamlık, belki kariyerimin en zor günüydü o gün. Galatasaray her geldiğini gole çevirdi. Benim kariyerimin en kötü günü diyebilirim. Dersler çıkardığım bir gece yaşadım. Soyunma odasında arkadaşlara genel anlamda 'bize yakışmadı' dedim. Sakin bir şekilde söylemedim. Oyunculara karşı çok yumuşak olduğumu söyleyemem.

-Biz ikinci yarıda o dalgalanmaları yaşadık, biz ligin en çok maç yapan takımıyız, kupa finalini de biz oynadık, Fenerbahçe’yle beraber en çok maç yapan takım biziz. Sezona başladığımız kadrodan 9 tane oyuncumuz bizden ayrıldı, herkesin gözünde sezon başıyla alakalı bir fotoğraf var, burada oyuncu profilleri, Başakşehir’in geçmişinde yaşamış olduğu şampiyonluk Okan hocayla beraber, Avrupa kupalarına gittiği süreç var, Abdullah hocayla 4 sene şampiyonluğu kovalamış bir takım, yani Başakşehir kendini bu ligin en önemli 4 takımından sonra hep bir yerde konumlandırdı.

-Hanıma bir söz verdik, futbolu bırakınca 'seni biraz gezdireceğiz' diye... Onu da yerine getiremedik. Ben futbolu çok seviyorum, hayatımın merkezinde... En büyük rahatsızlığımız Futbol. Hastalık derecesinde futbola bağlılığım var. Teknik adamlıktan büyük keyif alıyorum.

-Bu ülkede bu ülkenin evladı olmak talihsiz bir şey, zor bir şey. kendi evladımıza verdiğimiz değer sorgulanması gereken bir konu.

-Sivasspor maçının ihalesi bize kaldı. Ali Başkan, son 10 haftada bana bir görev verdi. Sezonu Erol Bulut ile bitirebilirdik. 10 hafta önce göreve geldiğimde 'Şampiyonluk fırsatı önümüze bir kere gelecek' demiştim, birçok kişi bana gülmüştü. Biz, o sezon taraftarlı bir iç saha maçı oynamadık. Pandemi vardı. O dönem milli takım 10 gün önce toplansın diye, ligin 3 tane takımının yarıştığı periyodu, 3 günde bir maçla bitirdi federasyon. Bir teknik adam olarak, benim için skandal ötesi bir karardı. Beşiktaş'ın puan kaybedeceğini biliyordum, oyun geriye gidiyordu. 10 puan gerideyken kimsenin öyle bir niyeti yoktu, 'İlk 2 yeterli' diyorlardı. Sonra nasıl Sivas maçını kaybettiğimizde, 'Emre yüzünden şampiyonluk gitti' sözlerine dönüldü? Bir algı yürütülüyor.

-Ulusal olarak hedefim, bir gün Fenerbahçe'yi şampiyon yapmak.

-Benim sportif direktörlük dönemimde, Fenerbahçe'nin harcama limiti çok düşüktü. Biz de isterdik bir oyuncuya 3 milyon euro vermeyi. Öyle bir gücümüz yoktu. En fazla 1-1.5 milyon euro bonservis verebiliyorduk. Şu an Fenerbahçe, 4.5 milyon euro'ya 35 yaşında oyuncu getirebiliyor. Samatta'yı getirdiğimizde herkes çok mutluydu. Hem de beraber aldığımız kararlar bunlar. Kararların sorumluluğunu almaktan kaçmamak gerekiyor. Değerli oyuncular kadromuza kattık. Hatırlatmakta fayda var.

-Fenerbahçe sabrını kaybetmiş durumda. Galatasaray ve Beşiktaş öyle değil. Fenerbahçe bir olamıyor. Diğer takımlarda başkanlar birbiriyle konuşmuyor ama pilav günleri oluyor ve yan yana oturabiliyorlar. Benim oynadığım dönemde Fenerbahçe bir olabiliyordu.

İlgili Haberler
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.