Haydi Türkiye su tasarrufuna
Değerli okuyucularım, biliyorsunuz son günlerde, aşırı sıcaklar ülkemizi kasıp kavuruyor. Bir yandan sıcaklar, bir yandan da bazı bölgelerdeki aşırı yağışların sonucu gelen sellerden can kayıpları yaşıyoruz.
Küresel ısınma ve iklim değişikliği neticesinde bu yaz aşırı kurak bir dönem yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Bu kuraklığın getirisi de hiç iç açıcı değil maalesef. Yetkililerin belirttiğine göre İstanbul’un 3 aylık suyu kalmış vaziyette.
Bu durumda hepimize düşen görevler var. En başta su israfını önlemek elimizde. Özellikle su kullanımında evlerimizde yapacağımız küçük tasarrufların bize, çok büyük faydası olacak.
Su, insanoğlunun vazgeçilemez bir ihtiyacıdır. Öyle ki dünya, suya erişmek isteyen toplulukların savaşlarına şahit olmuştur.
Amerikan Ulusal İstihbarat Müdürlüğü'nün bir raporuna göre, dünyada içme suyu kaynakları, 2040 yılına kadar küresel talebe cevap veremeyecek duruma gelecek. Bu yüzden biz kullanırken azami derecede tasarruf edelim, suyumuzu boşa akıtmayalım. Bir araştırmaya göre de su tasarrufu, dünyanın geleceğinin son umudu...
Bu konuda benim bazı önerilerim olacak. Büyük iş yerlerinin, şehirlerarası yollardaki konaklama tesislerinin tuvaletlerindeki lavabolara dikkat ettiniz mi? Hepsi sensörlü. Yani eliniz musluğun altındayken su akıyor, elinizi çekince su kesiliyor. Böylece su boşa akmamış oluyor. Bunu evlerimizde de tatbik edebiliriz. Özellikle dişlerimizi fırçalarken, musluğu açık bırakıp, diş fırçalama işine devam ediyoruz. İşte bu durumda, sensör devreye girip otomatik olarak su akışını durduruyor.
Şu sıralar, ülkemizde bir kentsel dönüşüm furyası esmekte. İşte burada, esas görev hükümete düşmekte. İnşaatları yapan müteahhitlere, banyolarda sensörlü lavabo kullanmalarını şart koşmalı.
Bir de evlerimizde münferit olarak yapabileceğimiz bazı tasarruflar var. İSKİ Genel Müdürlüğü bu tasarruf önlemlerini şöyle sıralamış:
*Damlatan musluklarınızı tamir ettirin. *Sızdıran bir tuvalet rezervuarının günde 700 litreye kadar
su sarfiyatına sebep olabileceğini unutmayın. *Mümkünse tuvalet rezervuarlarınızı daha küçük hacimlilerle değiştirin. * Banyoda geçirdiğiniz
süreyi 1 dakika kısaltarak yılda ortalama
16 ton suyu kurtararabilirsiniz.* Duş esnasında
sabunlanırken suyu açık bırakmayın.* El, yüz yıkarken, diş fırçalarken ya da tıraş olurken musluğu açık bırakmayın. *Musluk sürekli
açık bir şekilde elinizi yıkadığınız takdirde suyun
75’i boşa gider. Bunu aklınızdan çıkarmayın. *
Çamaşır ve bulaşık makinalarını tam doldurmadan çalıştırmayın. * Sebze ve meyveleri akan suda değil bir kap içerisinde yıkayın.*Halıları yıkamak
yerine mümkünse silmeyi tercih edin.* Tasarruf amacıyla yaptığınız her şeyi alışkanlık haline getirin. Çocuklarınızın da bu alışkanlıkları
kazanmasını sağlayın böylece hayat boyu tasarruf edin.
Hani bir zamanlar(1985 yılı) bir slogan vardı hatırlar mısınız, Zeki Alasya-Metin Akpınar’ın, televizyonlarda klip yaptığı bugünün tabiriyle fenomen olan, “Haydi çocuklar aşıya” diye. Biz de bu sloganı “Haydi Türkiye su tasarrufuna” diyerek güncelleyelim.