Depremin, Kuzey Anadolu Fay (KAF) ve Doğu Anadolu Fay (DAF) hattının kesişim noktasında gerçekleşmesi, uzmanlar arasında dikkatleri yeniden bu bölgeye çevirdi.
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Muş’taki depremin büyük bir önem taşıdığını belirtti. Görür, depremin büyüklüğüne rağmen, fay hatlarının kesişim noktasında meydana gelmesinin, daha büyük bir sismik aktivitenin habercisi olabileceğine dair endişeleri artırdığını vurguladı.
Görür, sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: “Alabalık-Varto/Muş’ta 4.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu deprem, Kuzey Anadolu Fay hattı ile Doğu Anadolu Fay hattının kesişme noktasında gerçekleşti. Bu bölgede hem KAF hem de DAF üzerinde büyük depremler bekleniyor. Böyle depremler küçük görünse de büyük riskler barındırabilir. Bu görece küçük depremin, bardağı taşıran son damla olmasından endişe ederiz.”
Naci Görür, küçük depremlerin, büyük bir sismik hareketliliğin öncü işareti olabileceğini ve bu tür depremlerin, daha büyük bir depremin tetikleyicisi olabileceğini belirtti. Bu nedenle, bölgedeki sismik aktivitelerin yakından takip edilmesi gerektiğini ve hazırlıklı olunması gerektiğini ifade etti.
Görür’ün açıklamaları, büyük İstanbul depremi için halk arasında artan endişeleri yansıtıyor. Uzmanlar, bu tür uyarıların ciddi şekilde ele alınması gerektiğini ve depreme karşı hazırlığın önemini vurguluyor.
Kandilli Rasathanesi'nin verilerine göre, Muş’taki bu son deprem, bölgenin sismik olarak aktif olduğunu ve potansiyel risklerin bulunduğunu gösteriyor. Uzmanlar, bölgedeki fay hatlarının detaylı şekilde incelenmesi ve olası büyük depremler için hazırlıkların artırılması gerektiğini belirtiyor.
