Napolyon Bonapart, 15 Ağustos 1769'da Korsika'da doğdu. Fransız Devrimi sırasında yükselişe geçerek 1799'da Birinci Konsül oldu. 1804'te kendini imparator ilan etti ve Napolyon Savaşları'nı başlattı. Napolyon, Avrupa'nın siyasi haritasını yeniden şekillendiren bir dizi askerî zaferlere imza atmış, Austerlitz, Jena-Auerstedt ve Friedland gibi savaşlarda Fransız ordularını zafere taşımıştır. Daha sonraları Napolyon, İtalya, İspanya, Almanya ve Rusya'yı ele geçirerek Fransız İmparatorluğu'nu Avrupa'nın en güçlü gücü haline getirecekti.
Ancak Napolyon'un zaferleri kısa sürdü. 1812'de Napolyon'un Rusya'yı işgali başarısız oldu ve Fransız ordusu büyük kayıplar verdi. 1814'te Napolyon, Waterloo Savaşı'nda yenildi ve tahttan indirildi. Napolyon daha sonra Elba'ya sürüldü ve neredeyse bir suikasta kurban gidiyordu ancak daha sonra 200 adamıyla birlikte Paris'e kaçtı ve Yüz Gün'ü başlatarak Louis XVIII'i tahttan indirdi. Eski Koalisyon üyeleri Yedinci Koalisyonu kurdu ve Büyük Britanya'dan Wellington Dükü 1815'te Prusyalıların yardımıyla Waterloo Savaşı'nda Napolyon'u tekrar mağlup etti. Louis tekrar tahta döndü. Daha sonra Napolyon, 1821'de Saint Helena adasında sürgüne gönderildiği yerde öldü.
Tüm bu başarılara ve başarısızlıklara rağmen Napolyon, tarihin en etkili liderlerinden biri olarak kabul edilir. Askerî dehası, siyasi becerisi ve karizması ile Avrupa'yı şekillendirdi. Napolyon Savaşları, Avrupa'nın siyasi ve kültürel haritasını yeniden şekillendirerek 19. yüzyıl Avrupası'nın gelişimini etkiledi. Napolyon'un mirası tartışmalı olmaya devam etmektedir. Bazıları onu Fransız Devrimi'nin kazanımlarını koruyan bir kahraman olarak görürken, diğerleri onu diktatör ve işgalci olarak görür. Genel olarak Napolyon'un en önemli başarısı, Fransız Devrimi'ni stabilize etme ve Fransa'yı güçlü bir ulus haline getirmesidir. Napolyon, Fransız Devrimi'nin kazanımlarını koruyarak ve Fransa'yı yeni bir büyük güç haline getirerek Fransız Devrimi'nin mirasını sürdürdü.
Austerlitz, Jena-Auerstedt ve Friedland gibi savaşlar, Napolyon'un Avrupa'nın siyasi haritasını yeniden şekillendirmesine neden olmuştur. Bu savaşlarda Fransız ordularını zafere taşıyarak Napolyon, İtalya, İspanya, Almanya ve Rusya'yı ele geçirdi. Bu zaferler, Avrupa'nın siyasi haritasını yeniden şekillendirdi ve Napolyon İmparatorluğu'nu Avrupa'nın en güçlü gücü haline getirdi.
Senaryosunu David Scarpa'nın yazdığı, yönetmenliğini ise Sir ünvanlı Ridley Scott'ın yaptığı geçen hafta vizyona giren Napolyon filmi, tam da bu konuları ve Napolyon'un hayatını ve başarılarını çarpıcı bir şekilde anlatan bir yapım olmayı başarıyor. Variety dergisine göre Scott, Napolyon'un hayatını ve zamanını kapsamlı ve heyecan verici bir şekilde anlatıyor. Hatta tarihsel bir dramanın tüm unsurlarını bünyesinde barındırıyor diyebiliriz. Film, Napolyon'un Korsika'daki çocukluğundan başlayarak, Fransız Devrimi'ndeki rolünü, Napolyon Savaşları'ndaki zaferlerini ve Waterloo Savaşı'ndaki yenilgisini anlatıyor ve Napolyon'un askerî dehasını, siyasi becerisini ve de karizmasını gözler önüne seriyor.
Filmin başrolünde Joaquin Phoenix, Napolyon Bonapart'ı canlandırıyor. Vanessa Kirby, Josephine Bonaparte'ı, Tahar Rahim, General Kléber'i, Rupert Everett, Lord Nelson'ı, Paul Rhys, General Desaix'ı, Mark Bonnar, General Murat'ı, Ben Miles, General Lannes'i ve Ludivine Sagnier, Giuseppina Grassini'yi canlandırıyor. Napolyon’un inişli çıkışlı yükselişini ayrıntılarıyla anlatan ödüllü yönetmen Scott, tarihin en başarılı askerî generallerinden birini anlatmak için bir general gibi hareket etmek gerektiğini ve savaş sahneleri için askerî bir uzmandan destek aldıklarını belirtti. Akıllara durgunluk veren harika askerî kostümlerle o dönemi canlandırmaya çalıştıklarını ve Napolyon rolünü canlandıran oyuncu Joaquin Phoneix için ise "Joaquin muhtemelen şimdiye kadar çalıştığım en özel, en düşünceli aktör" tanımlaması yaptı.
Napolyon filmi, Napolyon'un hayatını ve başarılarını anlatan epik bir tarihî drama filmi. Napolyon hayranları için mutlaka izlenmesi gereken bir filmdir.
