İnsan beden sağlığı için yeme-içme denge ve sağlığı çok önemlidir. İdrak ettiğimiz Ramazanda iftarın yanı sıra sahurun önemi de önem teşkil etmekte.
Peygamberimizin (s.a.v.) “Sahur yiyin, çünkü sahurda bereket vardır” hadisinin ışığında sahur yapmanın faydalarını şöyle sıralayabiliriz:
*Sahur gündüz tutulacak oruç için kuvvet kaynağı olur.
*Oruç tutmak isteyene gece yeme ve içmeyi mubah kılar. Çünkü İslâm’ın ilk dönemlerinde oruçlu uyuduğu zaman yiyip içmek o kişiye haram oluyordu. Daha sonra bu, ikinci fecrin doğuşuna kadar mubah kılındı.
* Allah’a daha fazla ibadet etmeye vesile olur. Çünkü sahura kalkan kişi, abdest alıp namaz kılacaktır.
*Sahur vakti, ibadete teşvik edilen vakittir. O vakitte sema kapıları açılır, rahmet iner ve dualar kabul edilir.
*Oruca geceden niyet etme imkânı verir. Niyet konusundaki ihtilaflar ortadan kalkmış olur.
*Ehl-i Kitâb’a muhalefet edilmiş olur. Müslümanın orucu ile Ehl-i Kitabın orucu arasındaki fark sahur yemeğidir.
*Sahur, necat vaktidir; kurtuluş vesilesidir.
*Sahura kalkmakta bereket vardır.
*Sahur vakti uyanık olmak kişinin ömrüne bereket vesilesidir.
(Kaynak: Buhari, Savm, 1923; Müslim, Siyam, 1095. / Kelâbâzî, Bahru’l-fevâid, s. 177-179.)
Türk Böbrek Vakfı Diyetisyeni Gökçen Efe Aydın, da sahur hakkında önemli bilgiler verdi.
Aydın, ramazan ayında oruç tutanların iftara hafif yemeklerle başlaması gerektiğini, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesinin uygun olduğunu belirtti. Aydın şu bilgileri iletti: "Enerji veren ancak kan şekerini hızlı bir şekilde yükselten beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler tercih edilmeli" önerisinde bulunan Aydın, "Oruç tutanların sahura kalkmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Sahura kalkılmadığında oruç tutan kişide açlık süresi en az 20 saati bulacaktır. Bu süre ise ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Açlık süresini aşağıya çekmek için sahura kalkmak sağlık açısından doğru olur."
Bu arada Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Hatice Kübra Ekti, oruç tutarken sahura kalkmamanın, sık yapılan bir hata olduğunu ileri sürdü.
Sahurun insanı oruca hazırlayan en önemli öğün olduğunun altını çizen Ekti, gece çeşitli sebeplerden dolayı sahura kalkmayıp belli bir saatten sonra bir şeyler yiyip yatan kişiler için şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bazı insanlar kendilerince haklı sebeplerle sahura kalkmak yerine, biraz geç saatlerde sahur niyetine yiyip yatmayı tercih ediyorlar. Ancak bu hatalı bir eylem. Zira yiyip yatmakla sahuru atlamak arasında açlık süresi açısından pek bir fark yok. Her iki durumda da açlık süremizi uzatmış oluyoruz. Bu nedenle sahura muhakkak kalkılmalı. Sahurda tükettiğimiz besinler bizi gün boyunca tok tutmayı sağlayacak ve sıvı kaybından etkilenmemizi en aza indirecektir. Sahur atlanırsa, kan şekeri düşüklüğü, sindirim zorlukları, mide ve bağırsaklarda aşırı gaz birikimi, ani tansiyon yükselmesi, vücudun susuz kalması gibi sağlık problemleri bizi ciddi anlamda rahatsız edebilir. Çünkü yaklaşık 14-15 saat aç kalıyoruz ve tek öğün beslenen kişiler neredeyse tüm gün aç kalmış olacaklar. Bu nedenle sahurun muhakkak vaktinde ve atlanmadan yapılması gerekir."
İftarımızı zamanında açalım, sahuru da ihmal etmeyelim.
