Instagram'ın Türkiye'de erişime engellenmesi kararını eleştiren kadının sokak röportajı sosyal medyada gündem oldu. Instagram yasağı kararının yanı sıra sokak hayvanlarına ilişkin yasa düzenlemesi ve İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye'nin çekilmesiyle ilgili tepkisini de aktaran kadın tutuklandı.
Instagram'ın Türkiye'de erişime engellenmesi kararına sert tepki gösteren bir kadının sokak röportajı sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Instagram yasağının yanı sıra sokak hayvanlarıyla ilgili yasa düzenlemesi ve İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye'nin çekilmesi konusunda da eleştirilerde bulunan kadın, röportajın ardından tutuklandı.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) kararı doğrultusunda 2 Ağustos'ta Instagram Türkiye'de erişime engellenmişti. Kararın ardından başlayan tartışmalar, Dilruba isimli bir kadının sokakta yaptığı açıklamalar dikkat çekmişti.
"HİÇBİR GEREKÇE SUNMADAN KAPATILAMAZ"
Röportaj sırasında sert ifadeler kullanan Dilruba, "Sosyal medyayı kullanan influencer'lar var. Türkiye'nin hatta dünyanın büyük bir kısmı geçimini Instagram üzerinden sağlıyor. Hiçbir gerekçe sunmadan bir akşam çat diye 'kapattım, oldu' diyemezsiniz" dedi.
Röportajı gerçekleştiren Tüylü Mikrofon adlı YouTube kanalının sahibi Ozan Çakmakçı, kadının gözaltına alındığını duyurdu. CHP Milletvekili Tuncay Özkan da bu gelişmeye sert tepki göstererek, "Sokakta vatandaşın konuşmasını engellemeye çalışıyorsunuz. Bu baskı zulümdür. Dilruba’yı sabah saat 10’da alıp bunları söylediği için adliyeye sevk etmek zalimliktir. Türkiye’de hukukun ne kadarı kaldığını bu kararla göreceğiz. İzmir Adliyesi’nin sınavıdır" ifadelerini kullandı. Özkan, yetkilileri bu yanlıştan dönmeye çağırdı.
Son gelen bilgilere göre, Dilruba isimli kadın tutuklandı. CHP Kağıthane Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Onur Uzunyayla da tutuklamaya tepki gösteren isimler arasında yer aldı.
SOKAK RÖPORTAJLARI RTÜK TAKİBİNDE
Sokak röportajları RTÜK'ün takibine geçti. Geçtiğimiz günlerde RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin sokak röportajlarıyla ilgili şu açıklamada bulunmuştu;
"Zaman zaman gerek ulusal televizyonlarda tespit ettiğimiz gerekse bazı sosyal medya mecralarında yayınlanan, 'sokak röportajları' veya 'vatandaşın görüşü' gibi çeşitli adlarla sunulan halk mülakatları, kamuoyunu manipüle edici yönüyle evrensel basın meslek ilkeleri ile basın etik değerlerine aykırılık teşkil edecek boyutlara ulaşmıştır. Ekonomik ya da siyasi yönlendirmeler yapmak amacıyla, 'sokağın sesi' adı altında masumane bir formatta pazarlanan röportajlar, ancak ve ancak yayıncısının öznel fikrini destekleyen görüşler olarak dikkat çekmektedir. Sadece verilmek istenen mesaj doğrultusundaki görüşlerin yer aldığı röportajlarda, sanki genelin sesiymiş veya toplumun büyük bir kesiminin görüşüymüş gibi yansıtılan vatandaş fikirleri, nesnellikten uzak, maksatlı yönlendirici tarafıyla dezenformasyona yol açmaktadır"