Toplumun bekleme odası
Jacques Audiard''ın uçtan uca kaygı uyandıran beşinci filmi Yeraltı Peygamberi (Un Prophète 2009), tüm hapishane filmlerini unutturacak türden. Audiard, filmin ana karakterinin kuyruğuna sülük gibi yapışarak filmin konusuna panoramik bir bakış açısı sunmayı başarıyor. Suçun bir bütünleşme unsuru olduğunu ve hapishane dünyasını anlatan Audiard, kamerasını -toplumun bu bekleme odasına- yerleştirerek, onun etkilerini inceliyor, orayı iyice kaşıyor ve Fransız hapishane filmini yeniden keşfediyor. Üstelik yeraltı dünyasının karanlık ve kasvetli labirentine dalarak orada gördüğü hiçbir şeyi saklamıyor.
Film, bir polise saldırdığı gerekçesiyle 19 yaşındaki Malik El Djebena, altı yıl hapis cezasına çarptırılıp ve cezaevine gönderilmesiyle oradaki ve sonrasındaki yaşanan süreci anlatıyor. Filmde Malik, cezaevine girer girmez hapishanenin çete lideri Korsikalı César Luciani tarafından hemen fark edilir. César, Malik''ten, kendisine ve ailesine karşı tanıklık etmek üzere olan bir mahkûm olan Reyeb''i öldürmesini ister. İlk başta isteksiz olan Malik, Reyeb''i öldürmemek için hapishane müdürü ile konuşmak istese de hapishane yönetimi Korsikalı Cesar Luciani''nun elindedir bir şey yapamaz. Araplar ve Korsikalı çetesi arasında seçim yapmak zorunda olduğunu ve başka seçeneği olmadığını anlayınca, Reyeb''e duyduğu sempatiye rağmen Reyeb''i öldürür. Nitekim 19 yaşındaki Malik ilk cinayetini işleyerek katil olur. Malik, çetenin istediği adamı öldürerek çeteye kendisini kanıtlamış artık kendisini koruyacak bir grup olduğunu bilse de yaptığından pişmandır. Öyle ki Reyeb''in ruhu filmin sonlarına kadar Malik''e eşlik eder. Malik'' de bu ruha tutunmuştur. Ta ki ikinci cinayeti işleyene kadar. Malik orada mısın? dediğinde Reyeb''in ruhu çoktan gitmiştir Malik de masumiyetini yitirmiş artık bir mafya babası olma yolunda büyük bir adım atmıştır. Zaten Korsikalılar tarafından da korunan Malik, bu güçle birlikte hapishane yasalarına hızlıca entegre olarak kendi ağını kuracak ve bir uyuşturucu ticareti için birtakım planlar yapacaktır.
Film hem mafya hem de hapishane filmi olmasına rağmen Jacques Audiard, filmde Müslümanlığa karşı bir atıfta bulunuyor ve bir Müslümanlık profili çiziyor ama nasıl! Tam olarak içimde pek onaylamasam da haksız olduğunu da söylemek güç. Malik her iki çetenin ortasında olduğu için aranılan, ihtiyaç duyulan, saygı duyulan biri olmak istiyor bunun için de izinli olarak dışarıya çıktığı bir gün yüklü bir parayı caminin imamına bırakıyor, hapishaneye döndüğünde ise Müslüman grup sert bir şekilde Malik''i sıkıştırıyor. Bu para haram mı diyor?
Evet diyor. Sonuç olarak anlaşacak bir orta yol buluyorlar tabii.. Hapishanedeki Müslüman liderin, para ile ilgili her şeyi benimle halledeceksin doğrudan imama gitmeyeceksin demesi..
Akla şu soruyu getiriyor?
Yani diyor ki ''''Müslümanım haram da yerim helali de yaparım.'''' Müslüman bir ülke olarak bu sözü gördüklerim ile çürütmek çok zor.
Diğer taraftan Luciani''nun hapishane avlusunda Müslümanlar için ''Hayalarıyla düşünmeyi bıraksalardı, daha çok gelişirlerdi'' şeklinde özetlenen Müslümanlık profili yetersiz kalsa da Mevlana''ya yapılan gönderme ile alim olunduğunu, okumanın Allah''ın Hz. Muhammed''e ''''oku'''' dediğinden insanlığın bu kadar gelişip kudretli olunduğunun sebebinin Müslümanlık olduğu da belirtiliyor.
Konusu ve derinliğiyle tam bir sinema başyapıtı olan film, Fransız sinemalarında 1,3 milyondan fazla seyirciyi kendine çekmiş ve 62. Cannes Film Festivali Grand Prix''si de dahil olmak üzere birçok ödül kazanmıştır. Yeraltı Peygamberi birçok yönden ele alınabilecek bir film olarak sinema severler tarafından izlenmeyi ve keşfedilmeyi fazlasıyla hak etmektedir.