Türk ordusunun kahramanı Tamburalı Hasan Paşa
Geçtiğimiz günlerde Türk ordusunun bir kahramanını toprağa verdik. Tamburalı Paşa lakabıyla ün yapan Hasan Kundakçı Paşa''yı sizlere tanıtmak istiyorum.
''Tamburalı Hasan Paşa'' olarak anılan Hasan Kundakçı, 1937 yılında Afyonkarahisar''da doğdu. 1955''te Kuleli Askerî Lisesi''nden, 1957''de Kara Harp Okulu''ndan piyade Asteğmen rütbesiyle mezun oldu. Piyade Okulu''ndaki sınıf eğitimini 1959''da tamamlamasından sonra 1961-1962 yıllarında, 12. Kore Bölüğü''nde Takım Komutanlığı, 1965-1967 yıllarında Ağrı ve Tendürek Dağları''nda Sınır Bölük Komutanlığı yaptı. 1979-1980 yıllarında da Kıbrıs''ta 230. Piyade Alayı Komutanlığı görevinde bulundu. 1984''te Tuğgeneralliğe yükseldi. İki yıl 70. Mekanize Piyade Tugayı Komutanlığı ve Siirt''te Sıkıyönetim Komutan Yardımcılığı görevini yürüttü. 1986 yılında Özel Harp Dairesi Başkanlığı''na atandı. 1970''li yıllarda Atina''da askeri ataşe olarak görev yaptı. 1994-95 yıllarında Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Kuzey Irak üzerinde çok etkili bir askerdi. 1993-95 yılları arasında Diyarbakır Jandarma Asayiş Bölge Komutanı olarak görev yaptı. 20 Mart 1995 tarihli PKK''ya ağır darbe vuran Cudi Dağı Operasyonu''nu yönetti. Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı olarak görev yaptığı sırada 14 Ağustos 1996 günü Rum gösterici Solomos Solomou''nun bayrak direğine tırmanırken vurulup öldürülmesiyle Kıbrıs Rum Kesimi''nin başvurusu üzerine Interpol tarafından hakkında kırmızı bülten çıkarıldı. 1996''da görev süresi 1 yıl uzatıldı ve 1997 yılında emekli oldu. Evli ve iki çocuk babasıdır.
22 Ekim 1993 günü Diyarbakır''ın Lice ilçesinde militanlar ile güvenlik güçleri arasında başlayan çatışmada Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, başına isabet eden bir kurşunla vuruldu. Bunun üzerine Jandarma Asayiş Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı ve yardımcısı Tümgeneral İlker Başbuğ''u taşıyan helikopter yoğun kanas ateşi altında Diyarbakır''ın Lice İlçesi üzerine gelip alçalmaya başladı. 55 yaralı ve hasta askerin bulunduğu iddia edilen okulun bahçesine indi.
Telsizle haberleştiği iddia edilen PKK''lıların, "Hasta, sakat fark etmez, 55 asker iyi skandal olur" dediği iddia edildi. Korgeneral Kundakçı; askerlerin motive olabilmesi için; "Arkadaşlar teröristler sizi gözlerine kestirmiş, biraz sonra saldıracaklarmış. Yataklarınızda basılarak öleceğinize, mevzide çarpışarak ölünüz. Sizin için zor olduğunu biliyorum, ama hemen kalkın, aşağıda toplanın" dedi. 55 yaralı asker 2 general ve yaverleri ile 2 pilot toplam 61 asker çatışmaya başladı. İlçenin doğusunda 20-25 kilometre mesafede militanlarla çatışma halindeki askerî kışladaki birlikler 14 saat sonra gelene kadar çatışma bitti.
***
Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı 16 Ocak 2023 günü İstanbul Beykoz''da hayatını kaybetti. Kundakçı''nın tansiyon düşüklüğü şikayetiyle gittiği Kavacık''taki özel bir hastanede saat 12.35''te vefat ettiği öğrenildi. Kundakçı, ertesi gün Selimiye Camii''nde düzenlenen askerî törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığında defnedildi. Hasan Kundakçı Paşa''nın eserlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
*Güneydoğu''da Unutulmayanlar. İstanbul: Alfa Basım Yayım Dağıtım (2004).
*Emperyalizmin Maşası Ermeniler. İstanbul: Alfa Basım Yayım Dağıtım (2007).
*Mehmetçik''ten Anılar. İstanbul: Alfa Basım Yayım Dağıtım (2011).
***
Kundakçı Paşa''nın Kıbrıs''ta yaşanan hâlâ dillerden düşmeyen bir olayını anımsayalım:
11 Ağustos 1996 yılında yolculuğa Batı Almanya''dan başlayan; Batı Avrupalı, Rum ve Yunanlı motosikletliler Kıbrıs''ta sınırları delip, Türk topraklarına girerek, Türk bayrağını indirip yerine Rum bayrağı çekeceklerini açıkladılar.
Motosikletlilere Rum-Yunan Ortodoks kiliseleri de destek veriyor. ABD Büyükelçisi de iki günde bir Korgeneral Hasan Kundakçı''ya gelip, Rum bayrağını kast ederek; "motosikletliler sınırınızı geçip bayrak direğinize bir bez parçası asacaklar, bundan bir şey olmaz" diyordu.
Kundakçı Paşa da ABD Büyükelçisine, "Öyleyse Rauf Denktaş Bey''den izin alın, ben sessiz kalayım" diyerek onlara zekice bir tuzak kurdu. Fakat bu tuzağa düşmeyen Büyükelçi de; "O zaman KKTC''yi tanımış oluruz" diyordu.
Bunun üzerine Kundakçı Paşa; "O hâlde bizi zorlamayın. Bizim sınırımızı geçmeye kalkan kim olursa olsun kurşunlarım. Onun için sakın sınırda bulunan bayrak direğine çıkıp Türk Bayrağı''nı indirmeye ve Rum bayrağı çekmeye yeltenmesinler" çıkışını yaptı.
Hasan Kundakçı Paşa, Türk askerlerine şunu söylüyordu: "Eğer sınırlarımızı bir kişi geçer, Bayrağımızı indirirse, ben Türkiye''ye dönmem, dönemem. Alnıma tabancayı dayar, dokunurum tetiğe."
11 Ağustos 1996 günü, işin ciddiyetini anlayan motosikletlilerden en az yarısı bu işlerden vazgeçiyor, ortada sadece Rum ve Yunanlılar kalıyordu.
14 Ağustos 1996 günü 35-40 fanatik Rum ve Yunanlı, hududumuzu delip bayrağımızı gönderden indirmeye kalktı. Bayrak direğine tırmanan bir Rum, Türk Bayrağı''na dokunamadan tek kurşunla yere indirildi. Bu fanatiklere destek veren iki İngiliz askeri de kalçalarından vuruldu.
Daha sonra Hasan Kundakçı Paşa konuyu şu şekilde anlatır:
"Olaydan on dakika sonra odamda oturuyordum, BM Barış Gücü Komutanı Tuğgeneral ve BM Kurmay Başkanı İngiliz Albay geldi:
"Sayın Generalim, çok kötü şeyler oldu. Bayrak direğine çıkan bir kişi öldü ve iki de İngiliz askeri kalçasından yaralı..."
Onlara dedim ki: "Sizi kaç gündür uyarıyorum. Bu işe mani olabilirdiniz, olmadınız. Üstelik o vurulan İngiliz askerleri de motosikletli fanatiği direğe doğru yönelttiler. Engel olabilirlerdi. Olmadılar. Merak etmeyin Albayım, biz iki İngiliz askerini uyardık. İsteseydik öldürebilirdik, sadece uyardık, öldürmedik. Onun için kalçalarından kurşunladık".
BM Kurmay Başkanı İngiliz Albay: "Ölebilirlerdi Generalim" diye yüksek sesle konuştu. İngiliz Albay küstahlaşınca, Kundakçı Paşa odadaki havalı tabancayı alıp, Albaya der ki; "Yan taraftaki hedefi yenile". Albay şaşkındır, ama hedefi yeniler. Paşa, 25 metreden 5 el ateş eder. Ardından "Oku puanları Albayım" der.
Puanlar okunur, 50 üzerinden 5 kurşun da 49''a isabet etmiştir. Biraz önce küstahça konuşan İngiliz Albay şaşırır ve susar. Korgeneral Kundakçı devam eder: "Şimdi anladınız mı? Türk Bayrağını indirmek isteyeni şah damarından vurup öldürmek istedik, öldürdük. Sizin iki İngiliz''i öldürmek istemedik, sadece uyardık...
Büyük Devlet olma vizyonu gereği; sağı solu ağlama duvarı haline getirip, salya sümük ondan bundan medet ummazsınız.
Gereğini gerektiğinde yapar, geçersiniz!.."
***
ABD''li General''in Hasan Kundakçı Paşa için ''''Ben onunla aynı tatbikata katılmam, o bizim başımıza sıkar'''' dediği komutandır!..
Sürekli yanında taşıdığı tambura şarjörlü piyade tüfeği nedeniyle ''Tamburalı Paşa'' olarak anılan Kundakçı''yı rahmetle anıyoruz.
Erdi Cumhuriyet 100’üncü yaşına
Paşa’nın emir erine “asker kaçağı” kaydı
Masum yalanlar
Tuhaflıklar ülkesi
Atatürk'ü yetiştiren öğretmenler
Mutfağımızın demirbaşı
Kuşkonmaz camisi ve Türk mimarisinde kuş evleri
Türk müziği makamları ve insana sağlığı üzerine etkileri