Hüseyin Şen'in hayatı, bankacılık kariyerinin ardından tekstil sektörüne geçiş yapmasıyla değişti. Emekli olduktan sonra oyunculuğa merak saran Şen, birkaç film ve dizi projesinde yer aldıktan sonra "Adana Kralı" karakterini canlandırdığı bir kısa filmde rol aldı. Bu filmde giydiği kral kıyafeti ve taç ile Adana sokaklarında dolaşmaya başlayan Şen, zamanla "Adana Kralı" olarak anılmaya başlandı.
Adana'nın kültürel etkinliklerine aktif olarak katılan Şen, sokaklarda karşılaştığı insanlarla sohbet edip fotoğraf çektiriyor. Ayrıca, kente gelen yerli turistlere de kendi özgün tarzıyla şehrin tarihini anlatıyor ve rehberlik yapıyor.
Hüseyin Şen, "Adana'yı çok seviyorum ve kentin tanıtımına katkı sağlamak için elimden geleni yapıyorum." diyerek gönüllü çalışmasının arkasındaki motivasyonu açıklıyor. Herhangi bir maddi karşılık beklemeden, sadece insanların sevgisi ve takdiriyle bu işi yaptığını vurguluyor.
Turistlerle buluştuğunda, özellikle Büyüksaat, Küçüksaat, Yağ Camii, Ulu Camii ve Taş Köprü gibi önemli tarihi mekanları gezdiriyor ve bu yerler hakkında detaylı bilgiler veriyor. Şen'in anlatımları turistler tarafından oldukça ilgi görüyor ve bu sayede Adana'nın kültürel zenginlikleri daha geniş kitlelere ulaşıyor.
Adana'ya ziyarette bulunan turistler de Şen'in rehberliğinden memnun kaldıklarını belirtiyorlar. Onların gözünde, "Adana Kralı" sadece bir karakter değil, şehrin tarihini ve kültürünü yaşatan bir simge haline gelmiş durumda.