Zulüme ortak olmak ve kıssadan hisse…
Kıymetli okurlarım, geçtiğimiz hafta sonu Hamas’ın Al kassa Tugayları ve İsrail güvenlik güçleri arasında başlayan büyük gerginlik yerini binlerce masumun öldüğü ve yaralandığı çatışmalara bıraktı! Hal böyle olunca da sırf bitmek tükenmek bilmeyen egolara sahip bölgeye hakim devlet başkanları, sırf birbirlerine gövde gösterisi yapmak uğruna restleşip binlerce masum insanın hayatını tehlikeye atmaya devam etmekteler. Kanımca bir an evvel Birleşmiş Milletler’in bölgede yaşanan insanlık dramına müdahale etmesi gerekmekte. Bölgesel güçlerin arasındaki denge unsurlarını sağlayan STK’ların ve Uluslararası arabulucuların çok daha dikkatli olmalarını ve üzerlerinde olan vebalin farkında olarak hareket etmelerini temenni ediyorum.
KISSA:
Zâlim Bir Pâdişahın Terzisini Şüpheye Düşüren Mesele
Vaktiyle çok zâlim bir pâdişah varmış, zulmü ayyûka çıkmış. O zâlimin elbiselerini diken terzi, Müslüman bir adammış, kalbinde Allah korkusu varmış. Terzi, pâdişâhın yaptığı zulümleri görünce, içine bir şüphe düşmüş. Şüphesini gidermek için bir hoca efendiye mürâcaat etmiş ve ona, "Hocam, bu zâlimin elbiselerini ben dikiyorum, acaba onun zulmüne iştirak etmiş olur muyum?" diye sormuş. Hoca efendi yalnız âlim değil aynı zamanda ârif bir adammış, terziye demiş ki, "Bunun acabâsı filan yok, hiç şüphe yok ki sen de onunla zulümde müştereksin. Acabâ ve şüphe, sana iğne ve iplik veren adamda olabilir, 'Acaba bu zulme ben de iştirak ediyor muyum?' diye şüphe etmesi gereken kişi odur" demiş.
HİSSE
Biz zulüm denince, hep vurmak, kırmak, öldürmek, çalmak, çırpmak gibi fiilen yapılan haksızlıkları anlıyoruz. Halbuki zulüm bunlardan ibâret değildir. Zâlime yardım etmek de, destek olmak da zulümdür. Bu destek fiilen de olabilir, sözle de olabilir, susarak da olabilir. Yani zâlimin zulmüne rızâ göstermek, o zulmü tasvîb etmek de zulümdür. Hattâ zâlimin zulmüne itiraz etmemek bile zulme iştirak etmek demekdir. İnsan bir zulme şâhid olduğunda, mümkünse eliyle, değilse diliyle düzeltmeli, bunları yapamıyorsa hiç değilse kalbiyle buğz etmeli, zulme rızâ göstermemeli.
Cenâb-ı Hakk, zâlimleri ve zâlimlere destek olanları lanetlediği gibi, zâlimlere meyl edenleri bile cehennem azâbı ile tehdîd etmişdir. Ayet-i kerîmede Cenâb-ı Hakk ne buyuruyor :
Velâ terkenû ilellezîne zalemû fetemessekümü'n-nâr vemâ leküm min dûnillahi min evliyâi sümme lâ tünsarûn.
Bu âyet-i kerîme, kendileri bizzat zulmetmedikleri halde, zâlimlere meyl etmeleri sebebiyle cehennem ateşiyle azâb görecek olanları beyân etmekdedir. Bu âyet-i kerîmenin anahtarı meyl tabiridir. Meyl, ilgi ve alâkanın en düşük derecesidir.
Rabbim ülkemizi ve milletimizi zalimlerin zulmünden korusun… kalın sağlıcakla.