Kıymetli okurlarım, geçtiğimiz günlerde bir lise talebesinin Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafına yaptığı ahlaksızca hakaretin ardından bu tip manipülatif olaylara bir yenisi daha eklendi! İstanbul Eminönü’nde yapılan bir sokak röportajında bu defada kendisini çok dindar ve takva sahibi olarak tanıtan başka bir vatandaş “aslında Türk diye bir kavim yoktur” iddiasında bulunmuş!

Sevgili okurlarım bütün bu akıl tutulması olayları gördükçe aklıma sosyal medyada okuduğum ve çocuklarıma okuttuğu Nedim Çakmak imzalı bir makale geliyor. Sizlerle de paylaşmak istiyorum;

Ne demişti Kâzım Karabekir :

"Ey Türkoğlu! Sen pek safsın, seni herkes aldattı. Erdim diyen, döndüm diyen çemberinden atlattı.”

Ne güzel söylemiş ama ders alacak nerede? Hoca kılığında 100 sene önce de aldattı, bugün de aldatıyor.

Senelerdir şu sayfada yazıyoruz. Defalarca anlattık.

Arkadaşlar bu herifler Türk değiller.

Türkler Anadolu'ya geldiklerinde, sapkın bir kavim yaşıyordu burada. Türklerle iç içe yaşamaya devam ettiler.

Türklerin az vergi alacağını duydukları an, devletleri olan Bizans'ı bırakıverdiler. Sonra Moğollar geldi biliyorsunuz. Yakıp yıktılar. Selçuklu'yu kendilerine tabi ettiler.

Bu kavim bu sefer Moğollara tabi oldu.

1919'da aynı kavim Yunanları alkışladı.

Aynı kavim.

Bunların hepsi birbirini tanıyor. Tanınmamak için yıllar önce nüfus dairelerini yaktılar. Hem de organize bir şekilde. Yazın Google’a çıkarsın.

Osmanlı İmparatorluğunu çökertenlerin yüzünde Müslüman maskesi vardı.

Eduard oldu Hasan Hüseyin.

Gidin bakın paşalara. Hepsi Türkçe isim almışlar ve Türk kökenli olmayan paşaların tamamı Osmanlı'yı sattı.

Kavalalı Mehmet Ali Paşa var mesela. Çocukları Tosun ve İbrahim Paşa. Türk değillerdi. Bizden Suriye'yi kopardılar. Kütahya'ya kadar ilerlediler. Nerdeyse devleti yıkacaklardı. Yunanistan'da bugün heykeli var. 1833 Kütahya Antlaşması niye yapılmış açın okuyun görün.

1912'de Tepedelenli Ali Paşa, Tahsin Paşa tek kurşun atmadan 26 bin Osmanlı askerini Yunan'a teslim etti. Türk değillerdi.

Balkanlarda köyleri, kasabaları Yunan'a teslim eden nüfuzlu devşirmelerin torunları bugün Atatürk'e dil uzatır. Bunlardan biri Fatih Tezcan. Yine Cihan Harbinde Irak'ta Nuri Paşa vardı. İngilizlerin tarafına geçmişti. Bunlar yüzyıllardır var.

Osmanlı'yı, kendi besleyip büyüttüğü devşirmeleri, dönmeleri çökertti. Torunları bugün birbirini tanıyor ve Türk çocuklarını zehirliyorlar.

Sivas Kongresi'ni basıp Atatürk'ü tutuklamak isteyen Vali Ali Galip… Daha nolsun? Bin kere anlattık. Yüzlerce yıldır süren bir proje bu. Türk'ü Anadolu'dan atma projesi. Türk'ü kültüründen koparma, Türklüğü bitirme projesi.

Arap harflerinin ne işi vardı Türk yurdunda yahu? Ne işi var? Araplara üstün egemen olan bizken???

Medreselerde İslam diye Arap kültürü anlattılar. El âlem ışık üzerinde deney yaparken bizim dedelerimiz okumayı bilmiyordu.

Matbaa bile yoktu. Kitap yoktu.

Ne mutlu Türk’üm Diyene! demiş bir Atatürk'e dost olurlar mı hiç?

Kapitülasyonları kaldıran bir adama dost olurlar mı?

Milleti aldattılar, Osmanlı döneminde şeriat vardı diye. Ne şeriatı? Kapitülasyon vardı.

Abdülhamit' in torunlarıyla fotoğraflarını görmediniz mi? Şeriatla yönetilen bir ülke bira fabrikası açar mı?

Gâvurlar Türklerden rahat yaşıyordu. Lozan'da kaldırıldı bu imtiyazlar. O yüzden Lozan'a düşmanlar.

Selçuklu'yu Arapçılık bitirdi. Osmanlı'yı, Türk değil Osmanlıyız diyeceksiniz diyenler bitirdi. Hepsi aynı organizasyon.

Sakarya Savaşı'nda 30 bin sözde Türk askeri savaşı bırakıp kaçtı, bunu biliyor muydunuz?

Kaçanları araştırın bakalım kimlermiş...

Bakın Türk Yunan Federasyonu Başkanı Dimitri Kiçikis diye bir adam var. Twitter'da twit attı. Ölürsem beni Kadir Mısıroğlu'nun yanına gömün dedi. Halen duruyor twit. Kadir'le boy boy fotoları var ve bu ülkede o yaratığa üstad dediler. Niye? Çünkü yeni nesli cahilliğinden vuruyordu...

"Biz ne çekiyorsak okumuş kitleden çekiyoruz " diyen boşuna demiyor.

Sen susarsan o yalan saçar.

Bunların hepsi aynı kavim. Hepsi Türk düşmanı. Fakat yüzlerindeki Müslüman maskesi ne yazık ki çok faydalı ne yazık ki...

Lütfen okuyalım, araştıralım, yazılı kaynakların birçoğu arşivlerde elimizde var...

Bilgimizin yetmediği yerde susup düşünelim, sorgulayalım...

Saygı ve selamlarımla...

Güzel bir hafta geçirmeniz temennisi ile…