Rektörlük saltanatı
Akademideki yolsuzluklar bitmek bilmezken son dönemde “rektörlerin saltanatı” da sık sık gündemde yer alıyor.
Şırnak Üniversitesi de “rektör saltanatının” devam ettiği üniversitelerden bir tanesi.
Şırnak Üniversitesi’ne rektör olarak 15 Eylül 2022 tarihinde atanan Abdurrahim Alkış’ın 2017 yılında, büyü yapıldığına inanma, uyuyamama, televizyonda kendini görme gibi şikayetlerle Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 5 gün süreyle yatırılarak tedavi edildiği ve F-29 organik olmayan psikoz tanısı aldığı yazmıştım.
Şırnak Üniversitesi’nde yaşanan skandallara bir tane daha katıldı.
Üniversite öğretim görevlilerinin yüksek lisans, doktora ve doçentlik çalışmaları ile birlikte üniversitenin organize ettiği sempozyum kitapları ve fakültelerin yayınladığı akademik dergileri basmak için kurulan Şırnak Üniversitesi Yayınları, Rektör Prof. Dr. Abdurrahim Alkış’ın kitabını Türkçe ve Kürtçe olmak üzere iki ayrı dilde iki ayrı kitap şeklinde yayınladı.
Alkış’ın kitabının adı Türkçe olarak “Melaye Cızirinin Divanında Tasavvufi Mazmunlar” ve Kürtçe olarak “Di Diwana Melayê Cizîrî’de Mazmûnên Tasawwûfî” şeklindeydi.
CİZRE BELEDİYESİ İLE İHALE YAPILMADAN ANLAŞILDI
Şırnak Üniversitesi’nin Şırnak Üniversitesi Yayınları isimli bir yayınevi var ancak bir matbaası olmadığı için kitap basma imkanına sahip değil.
Yeniçağ’a konuşan üniversitedeki bir üst düzey idari yöneticiye göre; Bu yüzden Rektör Alkış’ın kitap basımı için ihale yapmadığı ve yüksek fiyata Cizre Belediyesi’ni kullanarak üniversitenin Yayınevi adına Mardin’de bir matbaayla anlaştığı iddia edildi.
AKADEMİSYENLERE “BÜTÇE YOK” DENİLDİ
Rektörlük, üniversite akademisyenlerinin doktora tezlerini ve bölgeyle ilgili yapılan önemli çalışmaları bütçe yok diyerek yayınlamayı reddettiği söylendi.
Yeniçağ’a konuşan üniversitedeki bir üst düzey idari yönetici, “Üniversitenin bütçe problemi yok ama; rektör ve onun akıl hocası Ruhullah Öz’ün diğer akademisyenlere karşı olan kişisel düşmanlıkları hem bölgemiz hem de ülkemiz için çok kıymetli olan çalışmaların yayınlanmasına mani oluyor. Bütçe yoksa, rektör kendi kitaplarını nasıl yayınlıyor. Hem de birinci kalite kâğıda basarak.” dedi.
Doktora tezlerini üniversite vasıtasıyla yayınlatmak isteyen akademisyenler de tepkili.
Konuyla ilgili konuşan bir akademisyen, “Ekim ayında doçentliğe başvuracağım. Doktora tezimi basmak istedim. Ama bütçe yok bahanesiyle tezim değerlendirilmeye bile alınmadı. Başka yayınevlerinde basmak istediğimizde çok yüksek bir fiyat çıkarıyorlar. Bu ekonomik sıkıntı içinde ödeyemiyoruz. Oysa üniversitenin yayınevi bunun için var. Ama rektör, göreve geldiği günden beri hiçbir çalışmayı basmadı. Yaptığı ilk yayın kendisinin akademik olmayan ve daha önce başka yayınevi tarafından basılan kitabının Türkçe ve Kürtçe sürümlerini basmak oldu.” diye konuştu.