Yabancı öğrenci sorunu, Türkiye’nin demografik yapısını bozmaya yönelik tehditlerin “en yasal olanı” olarak karşımıza çıkıyor.
Geçen hafta “Afrika'nın Türkiye'ye açılan kapısı Maarif Vakfı” başlığıyla Maarif Vakfı’nı incelemiştik.
Bu hafta da kendilerini “Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası öğrencilere yönelik yürütmekte olduğu, kamu kaynaklı yükseköğrenim burs programı” olarak tanıtan Türkiye Burslarını ele alacağız.
1992 yılında Büyük Öğrenci Projesi adıyla oluşturulan programın o dönemki amacı 90'lı yıllarda yeni bağımsızlıklarına kavuşan devletlerle dostane ilişkiler yürütülmesiydi.
Program, 2012'de Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'na (YTB) devredildikten sonra Türkiye Bursları adını aldı.
Türkiye Burslarının bu tarihten sonraki amacı, dünya genelindeki yabancı öğrencilerin burslu eğitim almalarını sağlamak oldu.
2012 yılında Türkiye Burslarına 40 bin kişi başvuru yaparken, 2023 yılında 162 ülkeden 117 bin kişi başvuru yaptı.
Türkiye Bursları, yabancı öğrencilerin hem eğitim hem de barınma ücretlerini karşılıyor.
Bu nedenle; Türkiye Bursları, YÖK, Yurt-Kur, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ve Dışişleri Bakanlığı gibi ilgili tüm kurumlarla işbirliği içerisinde hareket ediyor.
Türkiye Bursları, yabancı öğrencilere şu imkanları sağlıyor:
Üniversite ve bölüm yerleştirme
Aylık burs ve üniversite harcı
Sağlık sigortası ve barınma
Türkçe dil kursu ve hatta uçak bileti
Ücretsiz akademik ve kültürel programlara katılma
“Uluslararası öğrencilere Türkiye'nin en prestijli üniversitelerinde eğitim ve burs imkanı” sağlayan Türkiye Bursları, Hacettepe Üniversitesi’nde de yabancı öğrencilere ücretsiz olarak Tıp Fakültesi okuma imkanı sağlıyor.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından “yabancı öğrencilere Hacettepe’de bedava Tıp Fakültesi'nde eğitim” verildiğinin notuyla paylaşılan gönderi, tepkilere neden olunca bir süre sonra silindi.
Türk doktorların, her geçen gün azaldığı Türkiye’de bedavaya yabancı doktor yetiştiriliyor ve hatta üstüne bir de para veriliyor. Bu yabancı doktorlar mezun olunca da ülkelerine dönüyor. Daha da kötü olan ihtimale göre ise Türkiye’de kalarak doktorluk yapıyorlar.
“Giderlerse gitsinler” denilen Türk doktorların yerleri bu “ithal edilen yabancı doktorlarla” doldurulmak isteniyor. Ancak, yabancı öğrencilerin başarı durumlarının gözetilerek Tıp Fakülteleri’ne kayıt ettirildiğini düşünmek, hayal dünyasında yaşamakla eş değer.
Türkler onca yıl bu prestijli üniversiteleri kazanmak için ders çalışırken, yabancı öğrencilerin hiçbir çaba göstermeden kamu kaynaklarıyla Türkiye’deki üniversitelere yerleştirilmesi, Türklerin kendi ülkelerinde ne kadar değersiz görüldüğünü bir kez daha kanıtlar nitelikte.
Türkiye Bursları, Türkiye Cumhuriyeti adına başka ülkelerde doğrudan eğitim kurumu açma imtiyazına sahip olan Maarif Vakfı ile de işbirliği içerisinde. Böylelikle, yabancı öğrencilere ulaşmak onlar için çok kolay oluyor.
Türkiye Maarif Vakfının temsilcileri, Türkiye Bursları kapsamında eğitim görmek isteyen yabancı öğrencileri bilgilendirerek Türkiye’deki üniversitelere kayıt olmasını sağlıyorlar.
‘Yabancı öğrenci sorunu’ her konuşulduğunda acentelerden ve danışmanlık şirketlerinden yakınılıyor ama Maarif Vakfı ve Türkiye Bursları’nın faaliyetlerinden de görüldüğü gibi yabancı öğrenciler Türklerden alınan vergilerle Türkiye'deki üniversitelere kayıt oluyor ve her türlü ihtiyaçları karşılanıyor.
Ki bu bahsettiğimiz durum da gizli saklı olan bir durum değil.
Maarif Vakfı’nın ve Türkiye Bursları’nın tanıtımları, faaliyetleri ve “başarıları” Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi haber ajansı tarafından kamuoyuna sunuluyor.
Yani anlayacağınız, kamu kaynaklarıyla oluşturulmuş ve devam ettirilen sistemli “yabancı öğrenci ithalatı” söz konusu.
Hem de Türkiye’de ekonomik krizin derinleşmesiyle çocuklarda bodurluk oranı yüzde 10’lara çıkmış durumda olmasına rağmen hala kamu kaynakları yabancılar için çarçur ediliyor.
