TÜİK tarafından 7 aylık enflasyon farkı yüzde 27,96 olarak ortaya çıktı. Bilindiği üzere Temmuz ayında 6 aylık fark olan yüzde 24,73 oran emeklilere yansıtıldı. Ancak asgari ücretle çalışanlara ise bir ara zam gerçekleşmemişti. Milyonlarca çalışanın maaşı değişmedi, fakat Temmuz ayında bir sürü kalemin fiyatı değişti.

"Enflasyon düşüyor" söylemi, sadece baz etkisine dayanan yanıltıcı bir algı. Zira TÜİK verilerinin çok üzerinde zamlar yapılıyor. Asgari ücretin 17 bin 2 TL'si bu durum karşısında eriyip gitti.

Şimdi gelelim zamlara, neler gelmedi ki! Kira zamlarında yüzde 25 sınırı kalkması sonrasında astronomik zamlar yapılmaya başlandı. TÜFE oranına göre yeni zamlar belirlenecekti, fakat görünüyor ki TÜİK verilerinin tam olarak dikkate alınmadı. Kira fiyatlarında 35 bin TL üzerinde rakamlar görüldü.

Köprü Otoyol geçişlerine yüzde 40, konutlarda kullanılan doğalgaza yüzde 38, elektrik satış fiyatlarında masken abone grubu için yüzde 38, toplu taşımaya yüzde 13 ve ÖTV’ye yüzde 19,49 zam geldi. Ayrıca benzin, motorin ve otogazda (LPG) maktu ÖTV tutarları altı aylık üretici enflasyonu kadar zamlanırken, Alkol ve sigara fiyatlarına da zamlar yapıldı.

Son olarak 2 tane zam var ki ‘bu kadarı olmaz’ dedirtecek cinsten. Daha önce 150 TL olan yurt dışı çıkış harcı 500 TL’ye geldi. Bir de özel üniversitelerde 1 milyon liranın üzerine çıkan kayıt ücretlerini de unutmayalım. Yüzde 300 üzerinde zam ile şampiyon, üniversite kayıt ücret artışı oldu.

Bu zam oranları TÜİK’in yıl sonu enflasyon oranına göre yapılmış veya baya üzerinde yapıldığı gözle görülüyor. Çok güzel zam yapılıyor, peki çalışanlar ne yapsın? 17 bin 2 TL şimdiden cepte kalmadı hatta sıfırlandı.

Çarşı-pazar zaten yıl sonu enflasyonunu fiyatlarına yansıttığı için, asgari ücretin yıl sonu artışının şimdiden yapılması gerekiyor. Aksi takdirde çalışanların alım gücü daha da azalacak.

Aziz Nesin’in ‘Ne Yaşar Ne Yaşamaz’ kitabındaki Yaşar Yaşamaz gibi hepimiz devlete göre bir ölüyüz.