Devletçi eğitim yerini köleleştirilmiş eğitime bıraktı

Bu yazımda ülkemizin eğitim sisteminin dünyada nasıl sınıfta kaldığını anlatacağım.

ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesindeki URAP (University Ranking by Academic Performance) Türkiye’deki üniversitelerin performanslarını dünyanın önde gelen üniversiteleriyle karşılaştırarak sıralamayı açıkladı. Dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasında ilk 500'e Türkiye'den hiçbir üniversite giremedi.

Bu verilerin ülkedeki eğitim sistemin nasıl sınıfta kaldığının önemli bir göstergesi. Peki neden Türkiye ilk 500’e giremedi.

İlk olarak Türkiye’de toplam 208 üniversite var. Bunlardan 129’u devlet üniversitesi 75’i vakıf üniversitesi ve 4’ü vakıf meslek yüksekokulu olarak kayda geçti. Şimdi bu veriler neye yarayacak?

Söyleyeyim. Dikkatimizi çekecek en önemli olay, ülkedeki eğitim sisteminin devlet yerine özelleşmesi olarak görüyorum. Artık eğitim sermaye için yapılan bir araç durumuna gelmiş durumda. Köleleştirilmiş bir eğitimi içine hapsolduk.

Şimdi aynı nüfus oranına sahip olduğumuz Almanya ile bu oranları kıyasladığımda aradaki farkın ne derecede büyük olduğunda göreceğiz. Almanya’da 300 üniversite var. Bunlardan 233’ü devlet 67'i ise özel üniversitedir. İşte olması gereken eğitim anlayışı.

Türkiye’de devlet ve özel arasındaki oran yüzde 58,04 olarak yansırken, Almanya’da bu oran yüzde 28,76 olarak kaydedildi.

Arada dağlar kadar fark olduğunu bu veride görüyoruz. Eğitimi tamamıyla parasal sermayeye dönüştürürsek ne ilk 500 ne de o listede yer alırız. O yüzden ülkenin devlet odaklı bir eğitim sistemine geçmesi gerekiyor. Tabii bu söylemin bazı özel okul sermayesi yatırımcılarını kızdıracak. Ama gerçek bu…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları