Emekli ve asgari ücret artışları şu anda gündemin ana maddeleri olsa da madalyonun görünmeyen yüzünü sizlere anlatalım.

Daha bismillah demeden, çoğu ürünlere zam gelmeye başladı. Zaten vatandaş bunlara alıştı.

Birçok kaleme zamlar yapılıyor. Bunlardan bazıları ise şu şekilde oldu; İnternet paketlerine, ekmek fiyatlarına, zorunlu trafik sigortalarına, tüp ürünlerine, Togg arabalarına, Apple fiyatlarına ve gıda ürünlerine zam yağmuru daha şimdiden gelmeye başladı.

Tabii ki bu yeter mi? Yetmez. Yaşamdan sonra ölümde bile yakamızı zamlar bırakmayacak. Çünkü mezar fiyatlarına yüzde 54 gibi fahiş bir zam gerçekleşti.

Artık boş mezar yeri fiyatları bulunmuş olduğu gruba göre 4 bin 470 lira ile 69 bin 770 lira arasında değişiklik gösterecekmiş. Kısacası ölürken bile zamlar peşimizi bırakmıyor.

Hükümetin bu zamlar konusunda neden bir sınırlama ve denetimi kati bir şekilde uygulamadığını anlamıyorum. Ya bir durun, maaş zammını elimize alalım da ne zam oranı varsa yapın. Daha ücretlere zam yapılmadan diğer kalemlere zamlar yapılmaya başlanıyor.

Sorunun temeline inmekte gerekiyor. Bu noktada ekonomik durumun bu pozisyona gelmesi de zamların oluşmasına etki ediyor. Fakat burada mağdur olan taraf vatandaş olacak. İş vereni de işçiyi de devletin düşünmesi gerekiyor.

Son olarak hükümetin bu konuda çözüm yolları üreterek hem iş vereni hem de işçiyi bu sıkıntıdan kurtarmalı.