Mazisi şan ve şerefle dolu Türk milleti, tarihinin hiçbir döneminde, hiçbir çağında egemenliği altındaki ulus ve topluluklara asimilasyon ve soykırım (jenosit) yoluna başvurmamış, böyle bir utancı yaşama ve böyle bir lekeyi taşıma sadizmine düşmemiştir.

Kahramanlık ve hoşgörü abidesi Türk milleti, mazluma ve mağdura karşı bir kadife yumuşaklığında şefkat göstermiş, bir yerde zulüm filizlenince de bir kılıç kudreti ve keskinliğiyle zalimin zulmüne son vermiştir.

Hâl böyle olmasına rağmen, dünya tarihi Türklere karşı yapılan soykırım, katliam, işkence ve sürgünlerle doludur. Dünya tarihinde on soykırım varsa, bunun sekizine Türkler maruz kalmıştır. Soykırımın coğrafyası Balkanlardan Anadolu''ya, Kıbrıs''tan Orta Doğu''ya, Kafkaslardan tüm Türkistan''a ve Uyguristan''a kadar genişlemekte ve yüz milyonun üzerinde bir Türk nüfusun kaybına karşılık gelmektedir.

Son iki yüz yılda nüfusu ve nüfuzu hızla eriyen tek millet Türklerdir.

Bu acı ve dehşet verici gerçeğe rağmen, soykırımın uygulayıcısı emperyal ve sömürgeci devletler tarihi gerçekleri ters yüz etmekte, Türkleri soykırım yapan bir millet gibi dünya kamuoyuna sunmaya çalışmaktadır.

Bilim insanlarının yaptığı bir araştırmaya göre, 20. yüzyılda tüm dünyada 170 milyon civarında insan katledilmiş, öldürülmüş veya yok olmaya terk edilmiştir.

Soykırıma uğrayan, öldürülen ve yok edilen bu insan sayısının sadece 110 milyonu yani üçte ikisi sosyalist ve komünist rejimlerin kurbanları olarak kayda geçmiştir.

Öldürülen ve katledilen 110 milyon insanın üçte ikisi yani 70 milyondan fazlası da Türk soyludur.

Bu rakamlar üzücü olduğu kadar korkunç ve dehşet vericidir.

Bugün kadim Türk yurdu Türkistan''da, Uyguristan''da, Kırım''da, Irak''ta, Balkanlar''da, Kafkasya''da, Tataristan''da ve Orta Doğu coğrafyasında hemen hemen her evde birinci derecede bir yakınını son yüzyıl içerisindeki trajedilere, zulümlere ve soykırımlara kurban veren Türk soylu birine rastlamak mümkündür.

Türklere yapılan soykırımlar, zulümler, kıyımlar, asimilasyonlar bugün de bütün dünyanın gözü önünde acı ve açık bir şekilde devam etmektedir.

Günümüzde Türkistan''da, Uyguristan''da ezeli ve ebedi Türk yurdu olan Kırım''da, Kafkasya''da, Irak''ta, Balkanlar''da, iki devlet bir millet olarak yanı başımızda yaşayan Azerbaycan''da, bir ateş topu olan Orta Doğu''da Türk kıyımı, kırımı ve asimilasyon vahşetleri olanca şiddetiyle devam etmektedir.

Milyonlarca Türk''ün dilini konuşması, dinini yaşaması, kültürünü devam ettirmesi yasaklanmış, insanca yaşama hakları ellerinden alınmıştır.

Zulüm, vahşet ve soykırım Türk''e yapılınca, her zaman olduğu gibi Batı''nın ve dünya kamuoyunun adalet, vicdan ve hukuk mekanizmaları hiç devreye girmemiştir.

Tarih, unutmayı ihanet ve felaket kabul eder. Ders alınmadığında da tekerrürü borç bilen bilim dalıdır.

Savaşların, felaket, sefalet, zulüm, kan ve göz yaşlarının son bulduğu bir yıl olması dilek ve temennisiyle yeni yılınızı kutlar; saygı ve muhabbetlerimi sunarım.