Şehrin Hafızası'nın Ekim sayısı okurla buluştu
Konya'da çıkan Yenigün gazetesinin ücretsiz kültür sanat ilavesi Şehrin Hafızası, 20 Ekim 2023 tarihli sayısında dosya konusu olarak Filistin'deki İsrail zulmünü seçerken, "İsrail vahşete doymuyor" başlığını kullandı.
Şehrin Hafızası'nın yazarlarından Anuş Gökce, "Konya şiir gibi bir gün yaşadı" başlıklı makalesinde 23 Eylül Cumartesi günü Karatay Belediyesinin sponsorluğunda Konya Yazarlar Birliği’nin düzenlediği “Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Şiirinin Seyri” adlı açık oturuma ve aynı günün akşamı Mevlana’nın Gülbahçe’sinde yapılan 13. Mevlâna Şiir Şölenine katıldığını belirterek etkinliklerle ilgili izlenimlerini yazdı.
Gökce makalesinde, şairler tarafından "Türk şiirinin seyrini, şiir hep hece vezniyle mi yazılmalı, serbest tarzda yazılan şiirler nasıl nitelenecek, şiirde bir estetik olmalı mı?" gibi konuların tartışıldığını, izleyici olarak ileri sürülen görüşlerden çok yararlandıklarını belirtiyor.
Anuş Gökce, sözlerini şöyle sürdürmektedir: "Günümüzde modern şiirde sadece duyguya yer verildiğini, hece ile yazılan şiirlere gençlerin itibar etmediğini ve sıkıcı bulduklarını vurguladılar. Şairlerin özgür olması gerektiğini, hecenin özgür düşüncenin ve hayal kurmanın önünde bir engel teşkil ettiğini, bu durumun da duyguda kesinti yarattığını dile getirdiler, Oturumlarda geçen yıl Selçuklu Kütüphanesinde düzenlenen 'Türk Dünyası Şiir Şöleninde' Kırgızca şiir okuyan Arazgül Recepova da vardı. Tesadüfen kütüphanenin girişinde selamlaştık. Sonra salondaki koltuklarda da yan yana idik."
Öğle yemeğinde şair Özcan Ünlü, Erzurumlu şair ve Belediye Başkan Yardımcısı Muhammed Hanefi İspirli, Bulgaristan Türklerinden Filibeli Kadriye Cesur Hanımefendi ve Ahmet Aka ile aynı masaya oturduklarını anımsatan Anuş Gökce, Kadriye Hanımla Filibe'deki kültür sanatla ilgili faaliyetleri konuştuklarını anlatıyor.
Anuş Gökce, Kadriye Cesur'u şöyle tanıtıyor:
"1989-1990 yılındaki zorunlu göçte Bursa’ya yerleşmiş. İlkokul, Ortaokulu Zagorsko (Sulumlu) köyünde okudu. Bulgaristan’da Okul Öncesi Pedagoji ve Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinden mezun olan şair, İstanbul Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı bölümünde Yüksek Lisansını tamamladı. Öğretmenlik mesleğinin yanı sıra birçok dergide ve yayınevlerinde çevirmenlik yaptı. Özdemir İnce, Hilmi Yavuz, Gülseli İnal ve Nihat Özdal vs. pek çok yazar, şair ve romancıların eserlerini Bulgarcaya çevirerek Bulgar okuyucularla tanıştırdı; seslerini Rumeli’de duyurdu. 'Nöbet Tepe' adında yarısı Türkiye Türkçesi, yarsı Bulgarca bir dergi çıkartıyor."
Anuş Gökce, dergiyi incelediğini, şiirlerin serbest, hikâyeler ve denemelerin orijinal fikirler içerdiğini belirtiyor.
Şehrin Hafızası'nın çıkmasında emeği geçen gazeteci Sadık Gökce, son günlerde İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırıma değinmiş. İsrail vahşetinin yine gündemin baş köşesine oturtulduğunu belirten Gökce, şöyle diyor: "Oturtuldu diyorum çünkü Hamas durduk yere İsrail’e 'beni yut' dercesine füze ile saldırı düzenledi. İsrail bu saldırıya her zaman olduğu gibi insanlık ölçülerine sığmayan bir vahşetle karşılık verdi. Bu vahşet zaten İsrail tarafından uygulanan bir hareket olduğu için şaşırmadık. Ancak Hamas niçin İsrail’e saldırdı ve bu vahşilere bu emellerini gerçekleştirebilecek kapıyı niçin araladılar bunu anlayamadım."
Buna savaş deyip geçilemeyeceğini, Filistin’de onlarca yıldır bir insanlık dramı yaşandığını anlatan Gökce, sözlerine şöyle devam ediyor: "Bu drama Batı sessiz kalıyor. Bunu belki anlamlandırabilirim. Kendilerine ait olduğunu düşündükleri Kudüs’ün Müslümanların elinde bulunması onları rahatsız ediyor olabilir. Bu rahatsızlık insani duyguların önüne geçiyor olabilir. Ama İslam Dünyasının sağır ve kör numarasına yatmasını anlayamıyorum. Müslümanlar özellikle ülkemizde bu vahşete karşı son derece duyarlı. Bu duyarlılık her ne hikmetse yönetenlere yansımıyor..."
Gökce ayrıca Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağımızı belirterek sözlerini şöyle tamamlıyor: "Yüz yıl önce Cumhuriyeti kuran kadrolar sayesinde bugün Filistin’de yaşananları biz yaşamıyoruz. O gün Yunan galip gelse idi... bugün biz bu rahat ve huzur içindeki hayatımızı yaşayamayacaktık. İsrail’in Filistinliye yaptığını belki daha fazlası ile Yunan bize yapacaktı. Bize bu güzel ve özgür ülkeyi miras bırakan atalarımıza saygı ve sevgi duymak bir vatandaşlık görevi olma yanında ahde vefadır da... Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhuriyeti kurup bize miras bırakan kadroda görev yapanlara Allah’tan rahmet diliyorum."
Şehrin Hafızası'nın yazarlarından Mustafa Özcan'ın kaleminden "Manastırlı Hamdi Martonaltı ile yapılan bir mülâkat" ilgiyle okunmaktadır.
Mustafa Özcan'ın verdiği bilgiye göre, "Hamdi Martonaltı doğumu (1882, Manastır) itibarıyla Rumelili, vefatı (1945) itibarıyla da Konyalıdır. Kabri Musalla Mezarlığı’ndadır."
Özcan, Konya basınında onun hakkında çıkan birkaç yazıya değindikten sonra Hamdi Martonaltı ile yapılan bir mülâkatı okuyucunun istifadesine sunmaktadır.
Sayfalarda ayrıca Fatma Tutak "Nihayet Bir Sonbahar Olurdun", Ahmet Tarhan "Renklerin Dünyası" başlıklı makaleleriyle yer alıyor.
Şehrin Hafızası'na uzun ömürler dileğiyle...
Esen kalın.