Yabancı yazarlara göre Türkler
Tarihçi İsmail Hami Danişmend, “Garb Menba’larına Göre Eski Türk Seciye ve Ahlakı” adlı eserinde, Türk ırkının “şecaat ve cesaretinden başka birçok unutulmuş meziyetleri” olduğunu belirtmektedir. Danişmend’e göre, Atalarımızın şecaat ve cesaretleri, zeka ve basiretleriyle teşkilatçılık kaabiliyetleri gibi dünyaya ün salmış manevi meziyyetlerine mukabil maddi güzellikleri de bütün Şark milletlerinin tarih ve edebiyat menbalarında birçok akisler bırakmıştır. Garp estetiğinde eski Yunan tipi ne ise Şark estetiğinde de eski Türk tipi odur. Onun için Avrupa’da her şeyden evvel “kuvvet” timsali olan eski Türk, Asya’da her şeyden evvel “güzellik” timsalidir.
İsmail Hami Danişmend’in kaleme aldığı “Garb Menba’larına Göre Eski Türk Seciye ve Ahlakı” adlı eserinin üçüncü baskısı İstanbul Kitabevi tarafından İstanbul’da 1982 yılında yayımlandı. Bu güzel eserden edindiğimiz bilgilere göre, İtalya’nın meşhur üdebasından Edmondo de Amicis 1874 tarihinde İstanbul’a gelip bazı tetkiklerde bulunmuş, bir ressama o zamanki Türk hayatının ve şehrin hususiyetini gösteren resimler yaptırmış ve bir seyahatname neşretmiştir. Madame J. Colomb tarafından “Constantinople” adıyla Fransızcaya çevrilmiştir.
Danişmend, birçok Batılı yazar ve seyyahın Türklerle ilgili görüşlerine eserinde yer vermiştir. Buna göre;
Türkiye’de seciye ve ahlak ulviyeti yalnız hakiki Türklere münhasırdır. Devşirmeler, muhtediler ve diğer unsurlar her türlü fenalıklar ve ahlaksızlıklar içindedir.
Namuslu ve ulvi seciyeli Türk, kendisine nasıl muamele edilmesini isterse kendisi de başkalarına öyle muamele eder. Bu hususta cins ve mezhep fark etmez.
Türkler arasında vatan haini görülmemiştir.
Dinlerine son derece bağlı olan ve seciye ile ahlak ulviyetini işte o dinin esaslarından alan eski Türkler İslâmiyet’i bütün cihana yaymayı millî bir gaye ittihaz etmişlerdir.
İslamiyet’in men ettiği sarhoşluk, kumar, düello, kibir ve azamet, cimrilik, kıskançlık, oburluk, hiddet ve şiddet, tembellik, koğuculuk ve zina gibi fazahatlerden eski Türk milleti tamamıyla münezzehtir.
Türk ahlakının son zamanlarda bozulmasının başlıca amilleri Türkiye’deki ahlaksız gayrimüslim unsurlardır.
Türkler az yemek yer
Eski Türklerin temizliklerinin bile Garp edebiyatında akisler bırakacak kadar ün saldığını belirten Danişmend, hatta bazı yazarların “temizliğin o derecesini sıhhate zararlı bir titizlik saydıklarını” belirtmektedir.
İsmail Hami Danişmend’in naklettiğine göre, gezgin Jean de Thévenot, seyahatnamesinde Türklerin temizliği ve kanaatkârlığı konusunda şunları yazıyor: “Türkler çok yaşarlar ve az hasta olurlar. Bizim memleketlerdeki böbrek hastalıkları ve daha bir sürü tehlikeli hastalıkların hiçbirini bilmezler. Öyle zannediyorum ki, Türklerin bu mükemmel sıhhatlerinin başlıca sebeplerinden biri de sık sık hamama gitmeleri ve yeyip içmedeki i’tidalleridir. Çünki, az yemek yerler. Hristiyanlar gibi karmakarışık şeyler yemezler, umumiyet itibarıyla içki alemleri yapmazlar ve daima idman yaparlar.”
Türk Çocukları
İsmail Hami Danişmend’in eserlerinden örnek verdiği yazarlardan biri de A. Ubicini’dir. Ubicini, Türk çocuklarını şöyle anlatıyor: “Türk çocukları başka memleketlerdekilere benzemezler. Ne gürültü ederler ne de ağlayıp dururlar. Şark’da geçirdiğim üç seneye yakın zaman zarfında hiçbir Türk çocuğunun bağırıp çağırdığını işitmedim. Mektebe gittiklerini gördüğüm yavruların tavırları sakin, yürüyüşleri tıpkı yaşlı Osmanlılar gibi vakuraneydi.”